Translation of "Olduğumuz" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Olduğumuz" in a sentence and their arabic translations:

Sahip olduğumuz ve

إنها تُمثل عدم توافق حقيقيّ

Hasta olduğumuz zaman

عادة عندما نمرض

Çünkü şimdi olduğumuz yer

لأننا حيث نوجد الآن،

Kim olduğumuz hissine dair yabancılaşır

فنوعًا ما نحن ندفن إحساسنا بهويتنا

Sürekli online olduğumuz bir toplumda yaşıyoruz

نحن نعيش في هذا المجتمع المتاح دائمًا

Mutlu olduğumuz zaman günümüz güzel geçer

نملك يوم جيد إذا كُنا سعيدين،

Uyanık olduğumuz saatlerin çoğunu işte geçiririz.

نمضي معظم ساعات يقظتنا منغمسين في العمل.

Oldukça kötü bir halde olduğumuz görülüyor.

يبدو أننا في المسار السيء للغاية.

Olduğumuz noktayı etkileyecek güç hepimizde var,

إننا جميعًا أينما كنا لدينا سلطة وتأثير،

Içinde olduğumuz durumu değişmek mümkün olmadığında

أنّه عندما لا نستطيع تغيير ظروفنا،

Sağlık sahip olduğumuz en değerli şey.

الصحة هي أغلى شيء نملكه.

Yapmak zorunda olduğumuz şeyi henüz bitirmedik.

لم نكمل ما علينا إنجازه بعد.

"Kağıt üzerinde bizim eş-lider olduğumuz yazıyor,

"نحن متساوون على الورق كقادة،

Peki bizim sahip olduğumuz kaynaklara sahip olmayanlar?

ماذا عن هؤلاء الذين لا يملكون المصادر التي نملكها؟

Karşı karşıya olduğumuz tek sorun bu değil.

هذه ليست المشكلة الوحيدة التي نواجهها.

Veya mutsuz olduğumuz zaman suçu onlara yüklediğimiz sürece

و أن يكونوا مخطئين إذا لم نكن سعداء،

Ve bildiğimiz, olduğumuz ve oluştuğumuz her şey yaratıldı.

وقد تشكّل كل شيء نعرفه ونصنعه.

Bu sadece bağlı olduğumuz hikâyeler için geçerli değil

وليست هي على العموم فقط القصص التي ننسجم معها،

Ve en çok rahatsız olduğumuz ve merak ettiğimizde,

وعندما يملأنا الغضب والفضول

Vücudumuzun bilgeliği. Tükürük sürekli sahip olduğumuz sıradan bir şey

‫إنها حكمة الجسد،‬ ‫شيء عادي لدينا طوال الوقت،‬

Sahip olduğumuz sınırlı zamanda üçünü birden yakalama şansımız var.

‫هناك فرصة في الإمساك بالأنواع الثلاثة‬ ‫في الوقت المحدود الذي نملكه.‬

Peşinde olduğumuz şey bu. Tamam, bu iyi bir buluş.

‫هذا ما نريده. هذا اكتشاف جيد.‬

Sahip olduğumuz beden ve akılla başa çıkmanın yollarını bulmalıyız.

ندير أجسامنا ونتدبر ما تحويه عقولنا في اللحظة التي نعيشها.

"Hey sahip olduğumuz başarıdan daha iyisini yapabilecek var mı?

وقُلت،"حسنًا،هل يمكن لأحد أن يقوم بنظام توصية أفضل من هذا؟

Sözde ''kötü duygular''a sahip olduğumuz için kendimizi yargıladığımızı

إما يحكمون على أنفسهم بأنهم تراودهم ما يسمى بـ"المشاعر السيئة"،

O enerji bu sefer bizim olduğumuz tarafa doğru gelecek

هذه الطاقة ستصل إلى الجانب الذي نحن فيه هذه المرة

Ama şu var ki, bugün peşinde olduğumuz şey olağanüstü sonuçlar.

وبالتالي، ما نحن عليه بعد اليوم، هو نتائج غير اعتيادية.

Karşı karşıya olduğumuz en büyük risklerden biri olduğu konusunda uyardı.

وواحد من اكبر المخاطر التي سنواجهها كحضارة.

Ve nerede olduğumuz ve ne gördüğümüze dair anlayışımızı da yeniden şekillendiriyor.

وتعيد تشكيل فهمنا للمكان الذي نحن فيه وما الذي نراه.

Dahası, bu kadar zorlu koşullarda yaşamış olmasak bugün olduğumuz kişiler olmazdık.

في الواقع، ما كنا لنصبح ما نحن عليه الآن لو لم نعش في ذلك المناخ السياسي الفظيع والمعادي.

Bizim görüşümüz sahip olduğumuz bir fikirdir; inancımız bize sahip olan bir fikirdir.

رأسنا فكرة نملكها و قناعتنا فكرة تملكنا.