Translation of "Keyif" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Keyif" in a sentence and their arabic translations:

Keyif, insanın rahatlaması değildir, dağılmasıdır.

الفرح ليس تضخم الذات، إنه تحلل الذات،

İşte size keyif kaçıracak bir soru:

لكن كان هناك سؤال مؤرق:

Keyif, mutluluktan fazlasını hedeflemekten daha güzeldir.

والفرح هدف أفضل من السعادة.

Benim liderlik ettiğimi görmekten büyük keyif alan

الذي يُخرج دومًا أفضل ما بداخلي

Ve İyiliksevenlerdeki gönüllü işimden çok keyif aldım

وقد استمتعت بعملي التطوعي في السامريون

çünkü Yahudilerin öldürülüşünü izlemekten keyif alacağını sanıyordu.

لأنه فكر أن سيستمتع برؤية اليهود المقتولين.

Leyla uzun mutlu bir yaşamdan keyif aldı.

عاشت ليلى حياة طويلة و سعيدة.

keyif, sevgi ve karşılıklı destek için bir kaynak olabilir.

من الممكن أن يكون مصدر للسعادة والحب والإهتمام المشترك،

Ve ben o kediyle hiçbir zaman oynamaktan keyif almıyorum,

وأنا لا أستمتع باللعب مع تلك القطة،

"Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime,

وحين أقول أني استمعت إنها كلمة غريبة يمكن استخدامها