Translation of "Etmekten" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Etmekten" in a sentence and their arabic translations:

Aylaklık etmekten vazgeç.

توقف عن اللهو

Dans etmekten usandım.

تعبت من الرقص

Başkalarına yardım etmekten hoşlanırım.

أحب مساعدة الآخرين.

Sami seyahat etmekten hoşlandı.

كان سامي يحبّ السّفر.

Tom seyahat etmekten hoşlanır.

يحب توم السفر

Sana yardım etmekten mutluluk duyarım.

سيسعدني مساعدتك.

Devam etmekten başka seçeneğimiz yok.

ليس لدينا أي خيار آخر غير المواصلة.

O, yalnız seyahat etmekten korkardı.

إنها خائفة من السفر وحدها.

Tek başına yolculuk etmekten hoşlanır mısın?

أتحب السفر بمفردك؟

RH: İnsanları mutlu etmekten oldukça zevk alıyoruz,

ر.ه: نحن نشعر بالاستمتاع عندما نجعل الناس سعداء،

Bir insanı küçük düşürüp onunla alay etmekten,

وتشمل الكثير من التصرفات المختلفة،

Size yardım etmekten her zaman mutlu olacağım.

- سيسعدني مساعدتك أي وقت تحب.
- سيسعدني أن أساعدك في أي وقت.

O, şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.

كل ما تفعله هو التذمر.

Ki itiraf etmekten gerçekten nefret ettiğim bir tanesi var.

واحد منها أكره الاعتراف به.

Ve zorlu bir süreç olduğunu inkâr etmekten daha iyi.

وأزعم أن الأمر لم يكن بتلك الصعوبة.

Trump'ın kendisi de küfür ve hakaret etmekten asla kaçınmıyor

ترامب نفسه لا يتجنب أبدا الشتم والإهانة

Bugünün ev hanımları, yüksek fiyatlardan şikayet etmekten başka hiçbir şey yapmıyor.

ربات البيت في أيامنا هذه لا يعرفن إلا الشكوى من ارتفاع الأسعار.

Ve bu kendinizi mutlu etmekten daha büyük bir şey yapmak için uğraşmanız demek,

وهذا يعني السعي لفعل شيء أكبر من أن يجعلك سعيد فقط،

Kral Guy'ın adamlarını sipariş etmekten başka seçeneği yok nerede durdukları yerde kamp yapmak için.

الملك غي ليس لديه خيار سوى أن يأمر رجاله بإقامة معسكر