Translation of "Duran" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Duran" in a sentence and their arabic translations:

Orada duran adam Tom'dur.

من يقف هناك هو توم.

Orada duran adam benim babamdır.

الرجل الذي يقف هناك هو أبي.

Tepede duran ev çok eski.

المنزل الواقف على التلة قديم جداً.

Durakta duran insanların yanına gideceksin,

ستذهب إلى جانب الواقفين بمحطة الحافلات،

Gün doğumunda alçakta duran sis gibi

مثل ضباب منخفض مع إشراقة نور الصباح

Yöneticimin yanında böyle duran insan olacağımı zannederken

وأجد نفسي أغسل أطباقي في حين أعتقد

Burada, yan yana duran iki evrene bakıyoruz.

هنا، نحن ننظر إلى كونين، جنبًا إلى جنب،

Şu ağacın altında duran bir kız görüyorum.

رأيت فتاة واقفة تحت الشجرة.

Başkalarının hayatının arka planında duran kartonumsu figürleri değil.

وليس قصاصات كرتونية تقف في خلفية حياة شخص آخر.

Evlerin üzerinde asılı duran gümüş bir disk görmüştük.

رأينا قرصًا فضيًّا عاديًّا يُحلّق فوق المنازل.

Benimle belki de o sırada sadece duran insanları aradım.

ربما كنت ابحث في ذلك الوقت فقط عن ناس سيقفون إلى جانبي.

Hannibal'ın zahiren umutsuz duran bir vaziyetten açtığı bu yol...

أصبحت الطريقة التي أخرج بها حنبعل جيشه من وضع يائس

Kapıyı açtım ve yan yana duran iki erkek çocuk gördüm.

فتحتُ الباب ورأيتُ صبيين قائمين جنبا بجنب.