Translation of "Değerli" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Değerli" in a sentence and their arabic translations:

O kadar değerli

قيمة للغاية

Öğrencilerimiz, en değerli kaynağımız

يعد طلبتنا أكثر مصدر ذي قيمة،

Insan olarak değerli olmadığımızı

وأننا لسنا أغبرة النجوم فنحن لا نبرق

Bakın değerli eşyalarınıda görüyorsunuz

أراك ترى الأشياء الثمينة الخاصة بك أيضا

Değerli olan şeyi yapmak.

فعل ما هو قيِّم فقط.

Nadir ve değerli olan budur.

نادرة وقيمة.

O, değerli bir yüzük takıyor.

هي ترتدي خاتماً قيماً.

Değerli olan şeyi yapmaya odaklanmak

التركيز على ما هو قيّم

Sami çok değerli bir öğretmendi.

كان سامي مدرّسا محترما جدّا.

Bunların nadir ve değerli çıktıları olacaktır

حيث ينتج عنه نتائج نادرة وقيمة،

İlk olarak; bazı değerli düşüncelerle başlıyoruz

رقم واحد: نبدأ ببعض التفكير الثمين،

Ve değerli geri bildirimler elde ettim.

وجمعت ملاحظات قيمة.

Maalesef kaza, bu değerli ilaçları mahvetmiş.

‫بكل أسف دمر تحطم الطائرة ‬ ‫هذا الدواء الثمين.‬

üstelik değerli eşyaları ile beraber gömülüyor

علاوة على ذلك ، فهو مدفون بأشياءه الثمينة

Sağlık sahip olduğumuz en değerli şey.

الصحة هي أغلى شيء نملكه.

O gün bana değerli bir ders verdi.

وفي ذلك اليوم تعلّمت درسًا قيّمًا.

Babam çok değerli bir iki kelam etti.

هذا اليوم، قال أبي أشياءً مهمةً.

Bu yolda kendime çok değerli dersler çıkardım.

مع مرور الوقت تعلمت بعض الدروس القيمة.

Işte seçeceğim şey: ''Değerli olan şeyi yap.''

هذا ما سأختاره: "افعل ما هو قيِّم."

Öyleyse kariyerinizde değerli olan şeyi nasıl yapabilirsiniz?

إذاً، كيف نفعل ما هو قيِّم في وظائفنا،

Bence değerli olan şeye odaklanmamız gerektiği fikri,

أعتقد أن فكرة وجوب القيام بما هو قيِّم

Elbette bu çok değerli bir kariyer olurdu

بالطبع، تلك كانت مهنة جديرة بالاهتمام.

Fakat bizde anne ve kız kardeş çok değerli

لكن الأم والأخت لها قيمة كبيرة بالنسبة لنا

Suchet, kariyerinin en değerli dersini İtalya'da öğrendi: Askerlerin

لقد تعلم سوشيت في إيطاليا الدرس الأكثر قيمة في حياته المهنية: لكي تكون

Her an çok değerli çünkü hayatı çok kısa.

‫كل لحظة ثمينة للغاية لأنها قصيرة جدًا.‬

Vahşi doğanın ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağladı.

‫جعلتني أدرك‬ ‫مدى قيمة الأماكن البرية.‬

Ve son olarak, değerli olan şeyi yapmak için,

وفي النهاية، لاتفكر أنه من أجل أن تفعل ما هو قيم،

Bugün hala daha o notlar çok değerli koleksiyoncuların elinde

واليوم ، لا تزال هذه الملاحظات في أيدي جامعي القطع القيمة

Büyük miktarlarda değerli malzeme, erzak ve sığır elde edildi.

أخذت كمية هائلة من الأشياء الثمينة، منها كميات هائلة من الإمدادات والماشية.

Sağlık değerli bir hazinedir, kıymeti sadece hasta olunca bilinir.

الصحة كنز لا يعرف قيمته إلا المرضى.

Köylü Lakchmamma değerli keçisi aniden koşmaya başladığında Karnataka'daki bir tarlada çalışıyordu.

‫كانت القروية "لاكشماما" تعمل في حقل‬ ‫في ولاية "كارناتاكا"‬ ‫عندما اختفى ماعزها الثمين فجأة.‬

Bence değerli olan şeyi yapmanın birçok başka kişisel faydası da var.

أعتقد، أن فعل ما هو قيِّم له فوائد أخرى للشخص،

Şimdi, açıkçası değerli olan şeyi yapmak bu dünya için daha iyi olacak,

الآن، أصبح واضحاً أن فعل ما هو قيِّم سيكون جيدٌ للعالم،

Ya bu Karun hazinesinin en değerli parçası olan bir kanatlı denizatı broşü vardı

إما كان هناك بروش فرس البحر المجنح ، وهو الجزء الأكثر قيمة من كنز كارون هذا

Bedenlere ve değerli eşyaların tekrar kullanılacağını düşündükleri için onları korumaları gerekiyor inançlarına göre

وفقًا لاعتقادهم أنهم بحاجة إلى حمايتهم لأنهم يعتقدون أنه سيتم استخدامها مرة أخرى

Zaman çok değerli bir şeydir, bu yüzden onu en iyi şekilde kullanmamız gerekir.

الوقت شيء ثمين، لهذا علينا أن نستغله بأفضل طريقة.