Translation of "Günde" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Günde" in a sentence and their arabic translations:

13 günde tamamlıyor

يكتمل في 13 يومًا

- Roma bir günde kurulmamıştır.
- Roma bir günde yapılmadı.

لم تُبنَ روما في يوم.

- Dişlerimi günde iki kez fırçalarım.
- Günde iki kez dişlerimi fırçalarım.
- Günde iki defa dişlerimi fırçalarım.

أفرش أسناني مرتين في اليوم.

Günde 100 avro kazanırım.

- أجني مئة يورو في اليوم.
- أَجْنِيْ مِئْةَ يُوْرَو فِيْ اليَوْم.

Bir günde köprü inşa edemezsiniz.

لأن الجسور لا تُبنى في يوم واحد.

Kırkıncı günde bir araya gelerek

تعالوا معا في اليوم الأربعين

Tanrı dünyayı altı günde yarattı.

خلق الله الأرض في ستة أيام.

Bu bazen günde birkaç kez olurdu.

وأحيانًا لعدة مرات في اليوم.

Ama iyi şeyler bir günde olmaz.

لكن الأمور الجيدة لاتبنى في يوم.

Bu günde 40 milyon dolar demek.

هذا يُمثل 40 مليون دولار في اليوم.

Sadece günde 8 saat çalışmak istiyorlardı

أرادوا فقط العمل 8 ساعات في اليوم

Günde 150 milyon km ilerleyerek üstelik

150 مليون كيلومتر في اليوم

Babam bu ağacı doğduğum günde dikti.

غرس أبي هذه الشجرة في اليوم الذي ولدت فيه.

Tek boş vaktim metroda günde bir saat,

كان لدي ساعة فراغ واحدة في اليوم في قطار الأنفاق،

Bugün, günde 100 milyon varil petrol kullanıyoruz.

اليوم، نحن نستعمل 100 مليون برميل من النفط كل يوم.

3 günde kendini belli ederken bazısında ise

بينما يتجلى في 3 أيام ، في بعض الأحيان

Mary, her zaman günde iki saat çalışır.

تدرس ماري كل يوم ساعتين.

Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle.

اطيب التمنيات في هذا اليوم الرائع.

Allah-u Teala yeryüzünü altı günde yarattı.

خلق الله الأرض في ستة أيام.

O her üç günde bir buraya gelir.

هو يأتي إلى هنا كل ثلاثة أيام.

Hem de böyle bir günde güneş de olmaz.

‫ومن الواضح أنه في يوم مثل هذا،‬ ‫الشمس لا تشرق.‬

Tom günde en az üç kere dişlerini fırçalar.

توم ينظف أسنانه بالفرشاة ثلاث مرات على الأقل يومياَ

Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?

هل خلق الله العالم في يوم وحيد؟

Tom köpeğini günde en az bir kere gezdirir.

يتمشّى توم مع كلبه مرة واحدة في اليوم على الأقل.

İncir ağaçları günde 24 saat binlerce türün karnını doyurur.

‫تُطعم أشجار التين أكثر من ألف فصيلة‬ ‫من الحيوانات في هذا الوقت.‬

Tom Fransızca çalışarak yaklaşık olarak günde bir saat harcar.

ينفق توم ساعة يوميا في تعلم الفرنسية.

Tom günde iki ya da üç saat piyano çalışıyor.

لقد كان توم يتدرب على عزف البيانو لساعتين أو ثلاث ساعات يوميا

Genellikle bize su vermezlerdi veya günde sadece bir fincan verirlerdi.

كانوا يحرموننا من الماء، أو يعطوننا كأساً واحداً يومياً.

Günde 17 gemi, hepsi acilen ihtiyaç duyulmaktadır yiyecek ve malzemeler.

من 17 سفينة يوميا، كل محملة على وجه السرعة الغذاء والإمدادات.

- İki günde bir restorana giderim.
- Ben günaşırı bir restorana giderim.

أذهب إلى مطعم كلّ يومين.

Karlı bir günde yüksek kademeli Osmanlı subayı olarak giyinmiş olan Vlad

ارتدى فلاد ملابس عسكرية عثمانية رفيعة المستوى عند قدومه

Zeynep çok şişman. Günde beş öğün yer. Zeynep'in ağırlığı 100 kilogramdır.

زينب سمينة جداً. تاكل خمسة وجبات في اليوم. وزن زينب ١٠٠ كيل.

Austerlitz Muharebesi arifesinde, Davout kolordusunu 2 günde 70 mil zorla yürüdü ve

عشية معركة أوسترليتز ، سار دافوت بقوة في فيلقه لمسافة 70 ميلاً في يومين ،

- Gerçek dost kara günde belli olur.
- İhtiyacın olduğunda yanında olan dost gerçek dosttur.

- الصديق وقت الضيق.
- الصديقُ وقتَ الضيقِ.

Günde iki ya da üç kez bir bardak suyla bir tablet almak zorundasın.

عليك أخذ حبة مع كأس من الماء مرتين أو ثلاث مرات يوميا.

Fransız birliklerinin dağlardan sadece 8 günde neredeyse 100 mil ilerlediklerini gören ünlü Alpler geçişini planladı .

والذي شهد تقدم القوات الفرنسية لمسافة 100 ميل تقريبًا عبر الجبال في 8 أيام فقط.