Translation of "çalıştım" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "çalıştım" in a sentence and their arabic translations:

Anlamaya çalıştım.

نحو التطرف والعنف.

Seni uyarmaya çalıştım.

حاولت أن أحذرك.

Tom'a söylemeye çalıştım.

حاولت إخبار توم.

Bir saat çalıştım.

- درست لمدة ساعة.
- ذاكرت ساعة.

Bu fabrikada çalıştım.

أنا عملت في هذا المصنع.

Konuyu değiştirmeye çalıştım.

حاولت أن أغير الموضوع.

Yedi yıl boyunca çalıştım

درست لمدة سبع سنوات،

şiddet hareketleri üzerine çalıştım,

لقد قمتُ بدراسة حركات العنف،

Sürekli kilo vermeye çalıştım.

حاولت أن أفقد الوزن باستمرار،

Onun ağladığını unutmaya çalıştım.

حاولت أن أنسى أنّها قد بكيت.

Geçen ay çok çalıştım.

- عملت كثيرا الشهر الفائت.
- عملت بجد الشهر الماضي.

Hayatımı kısaca özetlemeye çalıştım

حاولت تلخيص حياتي باختصار

Bütün gün çiftlikte çalıştım.

عملت في المزرعة طوال اليوم.

Beş sene Japonca çalıştım.

درست ياباني خمس سنين

Ona moral vermeye çalıştım.

حاولت رفع معنوياته.

Aileme bakmak için çok çalıştım.

عملت عملا شاقا لكي أدعم عائلتي.

Seni aramaya çalıştım ama arayamadım.

حاولت الاتصال بك و لكني لم أستطِع.

Hayal kırıklığına uğramış görünmemeye çalıştım.

حاولت أن لا أظهر بأنني خائب الأمل.

Doğrudan ve dürüstçe cevap vermeye çalıştım.

وأجبت على أسئلتها بطريقة مباشرة وصريحة قدر المستطاع.

Bu CEO ile bir kez çalıştım

عملت مع مدير تنفيذي ذات مرة،

Hiç uyumadan tam 24 saat çalıştım.

عملت لمدة أربعاً و عشرين ساعة من دون أن أنام.

Onun bana yardım etmesini sağlamaya çalıştım.

حاولت أن أجعله يساعدني.

Ben de kendimi yokmuşum gibi göstermeye çalıştım.

وحاولت أن أخفي نفسي،

Için elimden geldiğince hızlı tepki vermeye çalıştım.

التي لم تكن لترى النّور لو كانت خاضعة للشّبكة الصينيّة المراقبة.

Sorunları aşmak için çalışabileceğim en sıkı şekilde çalıştım.

للتغلب على كل الأشياء التي قال الناس أنها خطأ بي.

Büyük bir metal kapı buldum, tırmanıp atlamaya çalıştım,

‫وجدت بوابة معدنية ضخمة‬ ‫حاولت تسلقها والقفز فوقها‬

Onun yeni saç stilini gördüğümde kahkahamı bastırmaya çalıştım.

عندما رأيت قصة شعره، حاولت بأن أخفي ضحكتي.

Charles'ı bana yardım ettirmeye çalıştım fakat o etmedi.

حاولت أن أجعل تشارلز يساعدني لكنه لم يفعل.

Çok sıkı çalıştım, tüm notlarım A idi ve Oxford'a gittim.

عملت بجهد، حصلت على علامات ممتازة، وذهبت إلى أوكسفورد.

''Bir yardım derneğinde deli gibi çalıştım ve çoğu zaman kolay olmadı

لقد سخرت جل طاقتي في احدى الجمعيات الخيرية، ولم يكن ذلك سهلاً،

O bana üzümleri attı ve ben ağzım ile onları yakalamaya çalıştım.

قذفت لي العنب وحاولت أن أتلقفه بفمي.