Examples of using "Venía" in a sentence and their turkish translations:
O geliyordu.
Biri geliyordu!
Biri geliyordu!
Çin'den geldim.
Tom geldiğimi biliyordu.
Onun geldiğini gördüm.
Tekne radar ile donatılmıştı.
Onun nereli olduğu bize söylenmedi.
Onun nereden geldiğini bilmiyordum.
- Mektup bana yazılmıştı.
- Mektup bana gönderilmişti.
Tom benimle geldi.
Hanımefendi iyi bir aileden geliyordu.
Tom'un seninle eve geldiğini düşündüm.
Susan köpeğin nereden geldiğini öğrendi.
Kızım zaman zaman beni görmeye geldi.
Babam tüm maçlarıma tişört giyerek gelir,
Otobüs geç kaldığı için taksiye bindim.
Bu kelimenin İbraniceden geldiğini bilmiyordum.
Tom paranın nereden geldiğini bilmiyordu.
Tom, nereden geldiği hakkında hiçbir şey söylemedi.
O, gece geç saatlerde eve gelirken soyuldu.
Sesin geldiği yeri bilmek istedim.
Bana doğru gelen bir adam gördüm.
Pencereden dışarıya bakarken gelen bir araba gördüm.
Tom Mary'nin niçin o kadar geç kaldığını merak etti.
Tom niçin geç kaldığını açıklaması gerektiğini hissetti.
Satın aldığım kahve şirin bir plastik bardakta geldi.
Tom duygularından bahsetmeyen bir aileden geldi.
"Bunun ne kadar berbat olduğunu anlıyorum." diyen bir tonla iletti.
John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.
Kavşaktaki dur işaretini göremedi ve gelen bir arabaya vurdu.