Examples of using "Uvas" in a sentence and their turkish translations:
Benim üzümüm var.
Bir sürü üzümümüz var.
Üzüm ne kadar?
Üzümler ekşi gibi görünüyor.
Biraz üzüm yemek istiyorum.
Bu üzümler olgun.
Bu üzümlerin tadı ekşi.
Üzümler ekşi.
Köpeğim üzüm yiyor.
Üzümler salkımla yetişir.
Biz öğleden sonrayı üzüm yiyerek geçirdik.
Birisi bize bir miktar üzüm getirdi.
Kuru üzüm kurutulmuş üzümdür.
Şarap üzümden yapılır.
O üzümlerden şarap yapar.
Bu şarap üzümlerden yapılmıştır.
Bütün üzümleri kim yedi?
Üzüm hoşafıyla beslenmek hoşuna gider miydi?
Üzümlere ulaşamayacak kadar kısaydı.
Ne elmayı ne de üzümü severim.
Üzüm için en iyi zaman eylüldür.
Üzüm severim fakat çok fazla yiyemem.
Üzüm ve şeftali gibi meyvelerden hoşlanırım.
Bu üzümler o kadar ekşi ki onları yiyemem.
Tom bir salkım üzüm aldı ve onları yedim.
Geçen gece iki yeşil elma ve bir kase yeşil üzüm yedim.
O bana üzümleri attı ve ben ağzım ile onları yakalamaya çalıştım.
Markette meyve için üç elma ve iki salkım üzüm aldım.