Examples of using "Seguía" in a sentence and their turkish translations:
Durmadan koştu.
Emirlerle hareket ediyordu.
Ancak ben buna hep devam ettim
Sözümü kesmeye devam ediyordu.
Bir önseziyi izliyordum.
O konuşmaya devam etti.
O, ağlamaya devam etti.
Yani mücadele ve kendini adama devam ediyor demek istedi.
yinede çok güzeldi
Beni kimsenin izlemediğini sağlama bağladım.
O bir mektup yazmaya devam etti.
Tom Mary'yi aramaya devam etti.
O, sürekli olarak sigara içmeye devam etti.
Tom'un gittikçe daha çok kafası karışmaya devam etti.
O, hastalığından sonra hâlâ güçsüzdü.
Tom'un hâlâ hapishanede olduğunu düşündüm.
O, ağlamaya devam etti.
Tom onu bulduğumuzda neredeyse yaşamıyordu.
O her nereye gitse, köpek onu izledi.
- Zil çalmaya devam etti.
- Telefon çalmaya devam etti.
cevaplayamadığım bir düşüce, bir soru
polizei izlemeyen ne bilim bilemedim neyse
Fred annemi gittiği her yerde takip etti.
Adamın onu takip ettiğini fark edince korktu.
Çok yalan söylememesi gerektiğini kendine söylemeye devam etti.
Tom Mary'nin hâlâ uyuduğundan emin olmak için kontrol etti.
Yağmur durmasına rağmen rüzgâr hâlâ sert esiyordu.
Tom'un söyleyecek önemli bir şeyi vardı ama Mary onun sözünü kesmeye devam etti.
Yemek yerken konuşmaya devam etti.
Bir sivrisinek sürüsü onu takip etti.
O zaman, halen uyanıktım.
Prens aniden korumasının artık yanında olmadığını fark etti.
sosyal medya akımlarına 70 yaşında olmasına rağmen hala ayak uyduruyordu
Kız her zaman annesini izliyordu.
Tom hâlâ lisede iken evsizler barınağında bir gönüllü olarak çalışmaya başladı.