Examples of using "Seco" in a sentence and their turkish translations:
- O çok kuru.
- Bu çok kuru.
- Çok kuru.
- Üstünü ıslatmamaya çalış.
- Islanmamaya çalışın.
Saçı kuru.
Kuyu kuru.
Paul kuru saça sahiptir.
Tavuk kuruydu.
Pekâlâ, kurudu sayılır ama sıcak.
Onlar sek beyaz şarap içiyorlardı.
Onun saçı kuru.
Serin ve kuru bir yerde saklayınız.
Cihazı sadece kuru bir bezle silin.
Adam kurak bir ülkede susuzluktan öldü.
Tom ıslak giysilerini kuru bir şeyle değiştirmek istiyor.
Dünyanın en kurak çölü olan Atacama'ya ağaç dikebiliriz.
Fakat kuru ve sıcak havalarda sanki kilometrelerce sürerdi.
Kurak bir yıldı, ve birçok hayvan açlıktan öldü.
Sen hâlâ dünkü çocuksun.
Tom bir bardak suya bir parça kuru buz koydu.
Soğuk ve kuru, parlak güneş, ne güzel kış havası!
Tom fren pedalına bastı ve durdu.
Son on yıldır köpeğimi kuru köpek maması ile beslemekteyim.
Burası yaz aylarında çok nemli olur. Öte yandan kışın çok kurak olur.
Kuzey Şili'deki Atacama Çölü, yeryüzündeki en kurak yerdir.