Examples of using "Ruidoso" in a sentence and their turkish translations:
O oldukça yüksek sesliydi.
O ne gürültücü!
Tom çok gürültücü.
Radyo çok sesli.
Japonya oldukça gürültülü bir ülkedir.
Çöp öğütücüsü çok gürültülü.
Bu yer gerçekten gürültülü.
Böyle gürültülü bir yerde yaşamayı sevmiyorum.
Ama en gürültülü olan her zaman en kırmızı olan değildir.
Size göre ben maç izlenen gürültülü bir barım,
Çok gürültücü olma, lütfen.
...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.
Çiçekleri niçin aldım? Az önce söylediğin bu mudur? Burası gerçekten gürültülü bu yüzden seni çok iyi duyamadım.