Examples of using "Rubio" in a sentence and their turkish translations:
O sarışın.
- Tom bir sarışın.
- Tom sarışın.
Benim sarı saçım var.
Onun sarı saçı var.
Saçımı sarıya boyadım.
- Saçım sarı.
- Saçlarım sarı.
O, saçlarını sarıya boyadı.
Onun sarı saçı var.
Onun saçları sarı ve o genç görünüyor.
Çocukken sarışındım.
Kuzenimin sarışın kıvırcık saçları var.
Barbie'nin sarı saçı ve mavi gözleri var.
Onun uzun sarı saçları vardı.
Lidia'nın sarı düz saçları var.
Mary sarışın saçlı oğlana aşık.
- Tom'un sarı saçları ve yeşil gözleri var.
- Tom sarışın ve yeşil gözlü.
Sarı saçlı bir kız sizi görmeye geldi.
en sarı saçlar, en iyi gülümseme ondaydı
Piotr'un saçları siyahtır ama Lech'in saçları sarıdır.
Anna'nın saçı kahverengi fakat Magdalena'nınki sarı.
İkimizin sarı saçı varken kızımızın kızıl saçı var.
Mary saçlarını sarıya boyamayı tercih eder.