Examples of using "Parientes" in a sentence and their turkish translations:
Merhaba, akrabalarım!
Akrabayız.
- Milan'da akrabalarım var.
- Milano'da akrabalarım var.
Boston'da akrabalarım var.
Boston'da akrabaların var mı?
Şimdi biz gerçekten akrabayız.
Birçok yakınlar onay için geldi.
yani timsahları mercek altına aldık;
Los Angeles'ta akrabalarım var.
Geniş aileleri imdada yetişiyor.
O, ayrılmadan önce akrabalarının kucakladı.
Sen Tom'un akrabalarından mısın?
Bu melez ırklı kölelerin köle sahipleriyle kan bağları vardı
Benim tüm akrabalarım benden daha uzundur.
miras eşek olarak geldi çıkarcı akrabalar çoktan etrafını sarmıştı
iş yerinde ki arkadaşları çevresindeki arkadaşları akrabaları bıktırmıştı artık
Los Angeles'te akrabalarım var.
yine çıkarcı akrabalar çıkarcı insanlar vardı bu filmde
Fakat burada, uzak akrabalarla birbirine tamamen yabancı olanlar yıldızların altında su içip yıkanıyor.