Translation of "Pantalla" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Pantalla" in a sentence and their turkish translations:

Imaginen una pantalla,

Zihninizde bir ekran hayal edin,

Tom señaló a la pantalla.

Tom ekrana işaret etti.

Una pantalla para su propio despligue.

mevzilenişi gizlemek amacıyla gönderiyor.

Que podría estar mirando una pantalla

bilgisayar ekranından izleyerek

Delante de todos en la pantalla

ekranında herkes karşısında

La pantalla solo emite luz verde.

Ekran yeşil ışık veriyor.

Este teléfono tiene una pantalla multitáctil.

Bu telefon çoklu dokunmatik ekrana sahip.

Alguien disfrazado de gorila aparece en pantalla,

goril kıyafeti giyen biri karşılaşmanın arasına giriyor,

Y a veces, apenas veía la pantalla

ve küçük salonumuzdaki duman yüzünden

A ver si podemos ponerla en pantalla.

Eğer buraya getirebilirsek.

¿Lo estás tomando desnudo en la pantalla?

çıplak mı çıkarıyorsun ekrana?

¿Me puedes enviar una captura de pantalla?

Bana bir ekran görüntüsü gönderebilir misin?

Esta nueva pantalla es mucho más brillante.

Bu yeni ekran çok daha parlak.

Tom accidentalmente rompió su pantalla del teléfono.

Tom yanlışlıkla telefonunun ekranını çatlattı.

Es mucho mejor en una pantalla grande.

Büyük ekranda çok daha iyi.

Atento a cuando veas dos opciones en pantalla.

Ekranda belirecek olan iki seçenek için tetikte olun.

A veces nos hizo reír en la pantalla

ekranda bazen de güldürüyordu bizi

Nuestro video cae en su pantalla de notificación

bildirim ekranınıza videomuz düşer

Tom está mirando a su pantalla del ordenador..

Tom bilgisayar ekranına bakıyor.

CA: ¿Puedes leer la pregunta en la pantalla, Rashad?

CA: Rashad, soruyu ekrandan okuyabilir misin?

Tom solo está mirando fijamente la pantalla del ordenador.

Tom sadece bilgisayar ekranına bakıyor.

Tom continuó mirando fijamente a la pantalla en blanco.

Tom boş ekrana bakmaya devam etti.

No me gusta sentarme tan cerca de la pantalla.

Ekrana çok yakın oturmayı sevmiyorum.

Los ojos de Tom estaban pegados a la pantalla.

Tom'un gözleri ekrana kilitlendi.

La pantalla de mi teléfono tiene un pixel dañado.

Telefonumun ekranında bozuk bir piksel var.

Tom miraba fijamente a la pantalla del ordenador en blanco.

Tom boş bilgisayar ekranına baktı.

Tom miraba lo que pasaba en la pantalla del ordenador.

Tom bilgisayar ekranında ne olduğuna baktı.

La pantalla tiene una relación ancho/alto de 4:3.

Ekran, 4:3 en-boy oranına sahip.

Cada vez que lavabas tus manos, los números subían en la pantalla

Elini her yıkadığında, ekrandaki rakamlar yukarı çıkıyor

Un chip de pantalla del tamaño de la uña de un niño.

bir çocuğun tırnağı boyutunda görüntüleme çipi.

También puede compartir algo en la pantalla del profesor con los alumnos

aynı zamanda öğretmen ekranındaki bir şeyi öğrencilerle paylaşabiliyor

No importa qué papel haga Tom en la pantalla, él sale magnífico.

Tom ekranda ne oynarsa oynasın, muhteşem görünüyor.

¿Puedes ver la barra de herramientas en el fondo de la pantalla?

Ekranın alt kısmındaki araç çubuğunu görebiliyor musun?

¿Puedes ver la barra del menú en lo alto de la pantalla?

Ekranın üst kısmındaki menü çubuğunu görebiliyor musun?

Me acabo de comprar un televisor de pantalla plana de 40 pulgadas.

Ben sadece bir 40 inç düz ekran televizyon aldım.

Todos estábamos congelados cuando vimos el texto de Faso Aga en la pantalla.

faşo ağa yazsını ekranda görünce hepimiz donup kalmıştık

El objetivo de este juego es explotar todas las bombas en la pantalla.

Bu oyunun amacı ekrandaki bütün bombaları patlatmaktır.

Un sacerdote dibujó hábilmente una imagen de otro sacerdote en una pantalla plegable.

Bir papaz bir paravanın üstüne bir rahibin resmini ustaca çizdi.

Tom se hizo popular entre las adolescentes apenas hizo su debut en la pantalla.

Tom ilk kez sahneye çıkar çıkmaz gençler arasında popüler oldu.

- Una tableta es una computadora portátil con pantalla, circuitos y batería integrados en una sola unidad.
- Una tablet es una computadora portátil con pantalla, circuitos y batería integrados en una sola unidad.

Bir tablet, tek bir ünitede ekran devresi ve pili olan bir mobil bilgisayardır.

Para que la gente vea actrices que se parecen a mí en la pantalla grande

insanların beyaz perdede bana benzeyen aktrisleri görebileceği

Haz click en "entrar en el sistema" en la esquina superior derecha de la pantalla.

Ekranın sağ üst köşesindeki "giriş tuşuna" tıklayın.

No sé si podemos traer a los invitados de vuelta a la pantalla en este momento.

Konuklarımızı ekranda bir araya getirebilecek miyiz bilmiyorum.

Y la resistencia que enfrenta en la celda es lo que ves en la pantalla en este momento.

hücrede karşılaştığı direnç ise şu an ekranda gördüğünüz şekilde

Y cuando la escritura de fasa aga apareció en la pantalla, la pregunta vino a la mente de todos

birde ekranda faşo ağa yazısı çıkınca herkesin aklına şu soru geldi

Ves las palabras que he tecleado en la pantalla, pero no ves las lágrimas que he derramado en el teclado.

Benim ekranda yazdığım kelimeleri görebilirsin, ama benim klavye üzerine döktüğüm gözyaşlarını göremezsin.

Esta es una pantalla táctil, así que puede usar sus dedos para manipular los controles que está viendo en ella.

Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin.

Me siento frente a la pantalla de un computador el día entero, así que sí resulto enormemente bombardeado por ondas electromagnéticas.

Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.