Examples of using "Pañuelo" in a sentence and their turkish translations:
Ben mendili ütüledim.
Bir kağıt mendile ihtiyacım var.
Mendilin var mı?
Mendilini düşürdün.
- Atkım mavi.
- Şalım mavi.
- Eşarbım mavi.
Bu mendil ne kadar?
O, mendilini çekip çıkardı.
O, mendilini düzgünce katladı.
Mendilini her zaman kaybediyor.
Küçük dünya.
Anne, mendilim nerede?
Burnunu bu mendille sil.
Bu mendil kağıttan yapılmıştır.
O, yerden bir mendil aldı.
O, ellerini bir mendile sildi.
O, on dolarlık bir mendil aldı.
Mendili cebine koydu.
Yarasına bir mendil koydu.
Cebinizde her zaman bir mendil bulundurun.
O, bir mendille yüzünü sildi.
Bir mendil al, burnun akıyor.
"Bu mendil ne kadar?" "Doksan beş sent."
- Dünya küçük.
- Dünya küçüktür.
O onun dikkatini çekmek için kasten mendilini düşürdü.
Ne küçük bir dünya!
Yüzümde bir mendille uyudum.
Tom'un ipek bir atkısı var.
Eşim için bir hediye almak istiyorum. Bir eşarp düşündüm.
Sanırım hapşıracağım... Bana bir mendil ver.