Translation of "Murciélago" in Turkish

0.030 sec.

Examples of using "Murciélago" in a sentence and their turkish translations:

En algún murciélago

bazı yarasada

Un solo murciélago?

bir tek yarasa mı?

Así que murciélago

yani yarasa adam

El murciélago chirría.

Yarasa çığlık atıyor.

¿Esto es un murciélago?

O bir yarasa mı?

¿Eso es un murciélago?

O bir yarasa mı?

- Un murciélago mordió a Tom.
- A Tom le mordió un murciélago.

Tom bir yarasa tarafından ısırıldı.

Y mata a este murciélago

ve bu yarasayı öldürüyor

Perro negro australiano en murciélago

Avusturalya siyah köpek yarasasında

Esta es la tarea del murciélago

işte yarasanın görevi de bu

Además, un murciélago alimentado con carne

bunun yanı sıra etle beslenen yarasa

¿Cuál es el tema de este murciélago?

bu yarasa mevzusu nedir

Virus que usa este murciélago como host

bu yarasayı konakçı olarak kullanan virüs

Pero recuerda, el murciélago que usó como anfitrión

ama unutmayın konakçı olarak kullandığı yarasada

Y murciélago vampiro alimentado con sangre también está disponible

ve kanla beslenen vampir yarasa da mevcuttur

Una máquina voladora inspirada en las alas del murciélago

Yarasanın kanatlarından esinlenerek çizilmiş bir uçuş makinesi

¡Hay un murciélago en el techo de mi oficina!

Büromun tavanında bir yarasa var!

Cada murciélago bebe su peso en sangre todas las noches.

Her bir yarasa her gece vücut ağırlığı kadar kan içebilir.

Entonces, ¿cómo pasa el virus de este murciélago al humano?

peki, bu yarasadan insana virüs nasıl geçer?

Sabemos que la vida del murciélago es de entre 25 y 40 años.

yarasanın ömrünün 25 ile 40 yıl arasında olduğunu biliyoruz

El metabolismo de este murciélago también es rápido. Pero como el cuerpo es grande

bu yarasanın yine metabolizması hızlıdır. Fakat gövdesi büyük olduğu için

- El niño lleva un bat bajo el brazo.
- El niño lleva un murciélago bajo el brazo.

Çocuğun kolunun altında bir beyzbol sopası var.

Es por eso que el virus que ingresa al cuerpo del murciélago aparece de una manera muy resistente.

işte bu yüzden yarasanın vücuduna giren virüs çok dirençli bir şekilde karşımıza çıkıyor

- Sin sus gafas él ve menos que un topo.
- Sin sus lentes, él es ciego como un murciélago.

O, gözlükleri olmadan bir yarasa kadar kördür.

- Tienes que estar ciego como un topo si no podías verlo.
- Debes estar ciego como un murciélago si no pudiste verlo.

Eğer onu göremediysen bir yarasa gibi kör olmalısın.