Examples of using "Marino" in a sentence and their turkish translations:
Azure, indigo, lacivert, açık lacivert, turkuaz
Tom bir deniz biyoloğu olmak için eğitim görüyor.
Şu an ufak bir deniz biyoloğu gibi. Çok şey öğrendi.
Bu erkek denizaslanı sırf balık yiyerek bu kadar büyümedi.
Haftalar, aylar ve yıllar geçtikçe, deniz ormanındaki hayvanlarla olan ilişkim
O hayat, kürklü fok yavrusu için hiç kolay değil.
Karanlık gizlenmesini sağlıyor. Ama yere bastığında çıkan titreşimler buz denizinde yankılanıyor.
Onlar en yüksek dağlara tırmanıp denizlerin tabanında yürüdüler.
Dong Enerji Britanya kıyılarında dünyanın en büyük açık deniz rüzgâr çiftliğini inşa edecek.