Examples of using "Entusiasmo" in a sentence and their turkish translations:
Tom coşkuyla parlıyor.
Coşku bulaşıcıdır.
gözlerindeki ışığı görseniz
Tom senin coşkunu paylaşmaz.
Onu büyük bir hevesle yaptı.
Büyük bir hayranlıkla baş rahibenin yanına gittiğimde
Piyanoyu coşkuyla çaldı.
Tom'un coşkusu bulaşıcıdır.
Şimdi anladınız mı sizin 8500 dolarlık hevesinizi
O, her zamankinden daha çok çalıştı.
O, işi için hiç gayret göstermedi.
konuşmaktan dolayı çok mutluyum.
O çok gayretli işçi.
Partiye gitmeye karar vermeme rağmen, bunu dört gözle beklemiyorum.