Examples of using "Encuentro" in a sentence and their turkish translations:
Benim kalemimi bulamıyorum.
Onu nerede bulabilirim?
Onu etkileyici buluyorum.
bunu inanılmaz bir nankörlük olarak görüyorum.
O bir gündelik toplantıydı.
Ben anahtarımı bulamıyorum.
Ben bıçağı bulamıyorum.
Cüzdanımı kaybettim.
Daha iyi hissediyorum.
- Cüzdanımı kaybettim.
- Ben cüzdanımı kaybettim.
Kendimi çok yorgun hissediyorum.
Eldivenimi bulamıyorum.
- Gözlüklüğümü bulamıyorum.
- Gözlüklerimi bulamam.
Valizimi bulamıyorum.
Toplantıları kaçınılmazdı.
- Çok ilginç bir çizgi roman buldum.
- Çizgi romanı çok ilginç buldum.
Bu bizim ilk karşılaşmamızdı.
Toplantı dün yapıldı.
Onun görünümünü çekici bulurum.
Toplantıya az öğrenci katıldı.
Onunla bir randevun var mı?
Şimdi her yerde komedi bulabiliyorum.
ne aradığımı buldum.
Toplantıda onu bekliyordum.
Yarın saat üçte seninle buluşacağım.
Eğer pasaportunu bulursam, ben seni arayacağım.
Yabancı dilleri çok ilginç buluyorum.
Telefonumu bulursam seni ararım.
Ben de seni görmeye can atıyorum.
Bir rol dağılımı ilanına denk geliyorum.
Pasaportunu bulursam seni hemen ararım.
Kulüpte ona rastladım.
Onu bulursam onunla ne yapmam gerekir?
Ben daha iyiyim.
Neredeyse ona hiç rastlamam.
Anahtarlarımı hiçbir yerde bulamıyorum.
Benim evin anahtarlarını bulamıyorum.
Böyle yüksek bir irtifada iyi hissetmiyorum.
Nadiren okuma için zaman bulabilirim.
- Gördüğüm kadarıyla çok hassas bir durumdayım.
- Kendimi oldukça hassas bir durumda buluyorum.
Sualtı fotoğraflarını büyüleyici buluyorum.
Telefon defterinde onu bulamıyorum.
Özellikle, artık çiftçilikle geçinemeyen
Oyunun ikinci yarısı çok heyecan vericiydi.
Tom'u bulamıyorum. Daha şimdiden gitti mi?
Çok daha iyi hissediyorum.
Bu kitabı okuduğumda her zaman yeni bir şey bulurum.
Bir toplantı düzenledim.
Yağmurun sesini rahatlatıcı buluyorum.
Bu sorun beni şaşkına çevirdi.
Biletimi bulamıyorum. Onu kaybetmiş olmalıyım.
Şu an uygun sözleri bulamıyorum.
- Bir sonraki toplantımız önümüzdeki pazartesi olacak.
- Bir sonraki görüşmemiz gelecek pazartesi olacak.
Sayıları giderek artan iklim mültecileri de görüyorum.
Karşı karşıya gelirlerse toy yavrusu hayatından olabilir.
Tim'i bulamıyorum.
Resimleri üzerinde çalışırken onu her zaman ıslık çalarken buluyorum.
Benim ayakkabılarımı bulamıyorum.
Haftada bir kez onunla buluşurum.
Şemsiyemi burada bıraktım ama şimdi onu bulamıyorum.
Mihaela ile her sabah metroda karşılaşırız.
Tom burada olacağını söyledi ama onu bulamıyorum.
Ben teşekkürlerimi ifade etmek için doğru kelimeleri düşünemiyorum.
Annesine benzediğini düşünmüyorum.
Her altı ayda bir onunla görüşürüm.
Ne hissettiğimi anlatabilecek kelime bulamıyorum.
Hastalık yüzünden toplantıya katılamadım.
Seni gerçekten ilginç bulduğum zamanlar var.
Ara sıra onunla okulda karşılaşırım.
Belki de daha gelişmiş ve daha düşmanca bir komşuyla
Her yere baktım ama cüzdanımı bulamıyorum.
Buyurun.
Alice, toplantıda mevcut değildi, değil mi?
Durdurmak için bir sebep görmüyorum.
komedi askerleriyle dolu bir kuliste buldum.
Batı Avrupa'nın Vikinglerle ilk travmatik karşılaşmasıydı.
Ne zaman hoşuma giden bir şey bulsam, hep pahalı olur.
Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.
iş için, topluluk toplantıları vs. oldu,
Onun yokluğu toplantının sonuna kadar gözlerden kaçtı.
Takımımız ilk oyunu kaybetti.
Sanırım o, alımlı ve çekici.
Altı ay içinde Boston'da yeni bir iş bulmayı başaramazsam Şikago'ya döneceğim.
Ben çakmağı burada bir yere koydum ve şimdi onu bulamıyorum.
Bu karşılaşmada, saldıran gergedan pirinç tarlasından geçen Hintli bir köylüyü hedef alıyor.
Seyahat edecek zamanım yok.
Bu kitabı her okuduğumda yeni bir şey bulurum.
Kişisel deneyimlerimden, onunla tartışmanın ağzında kötü bir tat bırakacağını biliyorum.
Okuldayken en mutlu hissediyorum.