Translation of "Dientes" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Dientes" in a sentence and their turkish translations:

- Cepíllese los dientes.
- Cepíllense los dientes.
- Cepíllate los dientes.

Dişlerini fırçala.

- ¡Lávate los dientes!
- ¡Cepíllate los dientes!

Dişlerini fırçala!

- Ella tiene dientes blancos.
- Ella tiene los dientes blancos.
- Tiene los dientes blancos.

- Onun beyaz dişleri var.
- Beyaz dişlere sahip.

- Andá a lavarte los dientes.
- Idos a cepillar los dientes.
- Ve a cepillarte los dientes.
- Ve a lavarte los dientes.
- Andá a cepillarte los dientes.
- Váyanse a cepillarse los dientes.
- Váyanse a lavar los dientes.

Git dişlerini fırçala.

- Lávate bien los dientes.
- Cepíllate los dientes bien.

Dişlerinizi iyi fırçalayın.

¡Lávate los dientes!

Dişlerini temizle!

- ¿Ya te has cepillado los dientes?
- ¿Ya te limpiaste los dientes?
- ¿Ya te lavaste los dientes?

Dişlerini fırçaladın mı?

- Me cepillo los dientes con un cepillo de dientes.
- Me lavo los dientes con un cepillo.

Ben bir diş fırçası ile dişlerimi fırçalarım.

¿Las tortugas tienen dientes?

Kaplumbağaların dişleri var mı?

Estoy mostrando mis dientes.

Ben dişlerimi gösteriyorum.

¿Te cepillaste los dientes?

Dişlerini fırçaladın mı?

Quisiera cepillarme los dientes.

Dişlerimi fırçalamak isterim.

Sus dientes eran blancos.

Onun dişleri beyazdı.

¡Qué bonitos dientes tienes!

Ne güzel dişlerin var!

Tiene los dientes blancos.

Onun beyaz dişleri var.

Tom apretó los dientes.

Tom dişlerini sıktı.

Me duelen los dientes.

Dişim ağrıyor.

Él tenía pocos dientes.

Onun az sayıda dişi vardı.

- ¿Te estás cepillando bien los dientes?
- ¿Te cepillas bien los dientes?

- Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
- Dişini doğru dürüst fırçalıyor musun?

- Me cepillo los dientes cada mañana.
- Me lavo los dientes cada mañana.

Her sabah dişlerimi fırçalarım.

- Tomás se está cepillando los dientes.
- Tomás se está lavando los dientes.

Tom dişini fırçalıyor.

- Cepíllate los dientes después de comer.
- Cepillaos los dientes después de comer.

Yemeklerden sonra dişlerinizi fırçalayın.

- Los chicos se cepillan los dientes.
- Los niños se cepillan los dientes.

- Çocuklar dişlerini fırçalıyorlar.
- Oğlanlar dişlerini fırçalıyorlar.

Tengo que cepillarme los dientes.

Dişlerimi fırçalamak zorundayım.

Los cocodrilos tienen dientes afilados.

Timsahların keskin dişleri vardır.

Blanquear los dientes cuesta caro.

Diş beyazlatma pahalıdır.

Al anciano le faltan dientes.

Yaşlı adamın eksik dişleri var.

Se sabe cepillar los dientes.

O, dişlerini nasıl fırçalayacağını biliyor.

Está armada hasta los dientes.

Dişine kadar silahlı.

Voy a lavarme los dientes.

Dişlerimi fırçalayacağım.

Él se cepilla los dientes.

O dişlerini fırçalar .

Me estoy cepillando los dientes.

Dişlerimi fırçalıyorum.

Tom se cepilló los dientes.

- Tom dişlerini fırçaladı.
- Tom dişini fırçaladı.

Tom murmuró algo entre dientes.

Tom alçak sesle bir şey mırıldanıyordu.

Debes mantener tus dientes limpios.

Dişlerini temiz tutmalısın.

¿Te lavas bien los dientes?

Dişlerinizi iyi fırçalıyor musunuz?

¿Ya te lavaste los dientes?

Dişlerini fırçaladın mı?

Las tortugas no tienen dientes.

Kaplumbağaların dişleri yoktur.

¿Ya te limpiaste los dientes?

Sen zaten kendi dişlerini fırçalamadın mı?

Ve a lavarte los dientes.

Git ve dişlerini fırçala.

¿Te cepillas bien los dientes?

- Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
- Dişini doğru dürüst fırçalıyor musun?

- Lávate los dientes después de cada comida.
- Lávese los dientes después de cada comida.

Her yemekten sonra dişlerini fırçala.

- No les voy a arrancar los dientes.
- No les voy a extraer los dientes.

Ben onların dişlerini çekmiyorum.

Taro, ve a lavarte los dientes.

Taro, git ve dişlerini fırçala.

¿Dónde está la pasta de dientes?

Diş macunu nerede?

No puedo morder, no tengo dientes.

Ben ısıramam. Dişlerim yok.

Tomaré una impresión de tus dientes.

Dişlerinizin bir kalıbını alacağım.

Quisiera que me enderezaran los dientes.

Dişlerimi düzeltmek istiyorum.

¿Dónde puedo encontrar pasta de dientes?

Nereden diş macunu bulabilirim?

Muchas pastas de dientes contienen fluoruro.

- Diş macunlarının çoğu florür içerir.
- Çoğu diş macunu florür içerir.

Este es mi cepillo de dientes.

Bu benim diş fırçam.

Tom rechina sus dientes mientras duerme.

Tom uykusunda dişlerini biler.

Sus dientes son blancos como perlas.

Onun dişleri inci gibi beyaz.

A Tom le duelen los dientes.

Tom'un bir diş ağrısı var.

¿Qué causa el rechinar de dientes?

Diş gıcırdatmaya ne neden olur?

- Él exprimió la pasta de dientes del tubo.
- Exprimió la pasta de dientes del tubo dentífrico.

O, tüpten diş macunu sıktı.

La armadura más ridícula, puntas o dientes.

en absürt zırha, dikenlere, dişlere sahip olanı düşünürler.

¡Miren, tiene marcas de dientes! ¿Ven eso?

Baksanıza, diş izleri var! Gördünüz mü?

Son los dientes postizos de mi abuela.

O, anneannemin takma dişidir.

Cepíllate los dientes después de cada comida.

Her yemekten sonra dişlerini fırçala.

Me castañetean los dientes por el frío.

Dişlerim soğuk nedeniyle gıcırdıyor.

Los dentistas examinan los dientes con radiografías.

Diş hekimleri dişlerinizi incelemek için röntgen çekerler.

¿Alguna vez te has cepillado los dientes?

Hiç dişlerini fırçaladın mı?

Él partió la nuez con los dientes.

O cevizi dişleriyle kırdı.

Me cepillo los dientes después de desayunar.

Kahvaltıdan sonra dişlerimi fırçalarım.

Me cepillo los dientes después de comer.

Yemek yedikten sonra dişlerimi fırçalarım.

Te tomaré algunas radiografías en los dientes.

Senin dişlerinin bir röntgenini çekeceğim.

No te olvides de lavarte los dientes.

- Dişlerini fırçalamayı unutma.
- Dişlerinizi fırçalamayı unutmayın.

Aquellos hombres estaban armados hasta los dientes.

O adamlar tepeden tırnağa silahlıydılar.

¿Dónde puedo comprar un cepillo de dientes?

Nerede bir diş fırçası satın alabilirim?

Ella tiene un grupo de dientes irregulares.

Onun bir dizi çarpık dişleri var.

Me lavo los dientes con un cepillo.

Ben bir diş fırçası ile dişlerimi temizlerim.

Sus dientes están amarillos de fumar tanto.

Çok fazla sigara içmekten, dişleri sararmış.

Él cortó la cuerda con sus dientes.

O, dişleriyle ipi kesti.

- Me lavo los dientes; me peino.
- Me lavé los dientes y ahora me estoy peinando el pelo.

Dişlerimi fırçalarım; Saçımı tararım.

- Me gusta cepillarme los dientes con esta pasta dental.
- Me gusta cepillar mis dientes con esta pasta dentífrica.
- Me gusta cepillarme los dientes con esta pasta dentífrica.

Bu diş macunuyla dişimi fırçalamayı severim.

Un cachalote es la mayor ballena con dientes.

Bir ispermeçet balinası, en büyük dişli balinadır.

Dicen que la Coca-Cola disuelve los dientes.

Onlar Coca-Cola'nın dişleri erittiğini söylüyorlar.

Me cepillo los dientes dos veces al día.

- Dişlerimi günde iki kez fırçalarım.
- Günde iki kez dişlerimi fırçalarım.
- Günde iki defa dişlerimi fırçalarım.

¿Qué sucedería si nunca me cepillara los dientes?

Dişlerimi hiç fırçalamasaydım ne olurdu?

Los castores pueden cortar árboles con sus dientes.

Kunduzlar ağaçları dişleri ile kesebilir.

Tengo que limpiarme las manos y los dientes.

Ellerimi yıkamak ve dişlerimi fırçalamak zorundayım.

Esta decisión fue aceptada con rechinar de dientes.

Bu karar gıcırdayan dişlerle kabul edildi.

Se rompió la mandíbula y perdió algunos dientes.

Kırık bir çenesi var ve birkaç dişini kaybetti.

El dolor de dientes no me dejó dormir.

Bir diş ağrısı beni uykumdan mahrum etti.

- Lava tus dientes por lo menos 2 veces al día.
- Cepíllate los dientes al menos dos veces al día.

Günde en az iki kez dişlerinizi fırçalayın.

Pero aun así, el cepillo de dientes está ahí.

Yine de diş fırçası orada.

Tom tenía tanto frío que le rechinaban los dientes.

Tom o kadar üşümüştü ki dişleri gıcırdıyordu.

No siempre me cepillo los dientes después de comer.

Yemek yedikten sonra her zaman dişlerimi fırçalamam.

- Me duele la muela.
- Estoy con dolor de dientes.

Dişim ağrıyor.

Cuidado que puede romper los dientes de los engranajes.

Dikkatli ol yoksa vitesin dişlerini kırarsın!

Me gusta cepillar mis dientes con esta pasta dentífrica.

Dişlerimi bu diş macunuyla fırçalamayı seviyorum.