Examples of using "Dejará" in a sentence and their turkish translations:
Çok geçmeden yağmur duracak.
Yağmur durmayacak.
Ne zaman plan yapmayı bırakacaksın?
Dan asla seni yalnız bırakmayacak.
Tom beni yalnız bırakmayacak.
Tom, Mary'nin gitmesine izin vermeyecektir.
Tom'un Japonya'dan ne zaman ayrılacağını bilmiyorum.
Kocam bir işe girmeme izin vermeyecek.
Babam kız kardeşimin Boston'a gitmesine izin vermeyecek.
Yakın gelecekte uzay yolculuğu artık sadece bir hayal olmayacak.
Kişisel deneyimlerimden, onunla tartışmanın ağzında kötü bir tat bırakacağını biliyorum.
O, sigara içmeyi bırakmayacağını söylüyor.