Examples of using "Cima" in a sentence and their turkish translations:
Kayalığın üzerine çıktım.
Zirveye tırmandık.
pramit'in en tepesinde
Tepeye kadar tırmandık.
Dağın tepesine ulaştık.
Kayalığın üzerine çıktık. Muhteşem bir manzara.
Kanyonun üstüne indik.
Tekrar başa döneceğiz.
doğaçlamanın en üst noktası olarak yaklaşıyorlar.
Çok mutluyum.
...zirveye ulaşmayı başardılar.
...biz aşağıda South Col kampındaydık.
Dağın tepesini görebiliyorum.
Zirveden görüntü çok güzel.
Dağın tepesine ulaşmayı başardım.
Dağın tepesi düz.
Mt.Fuji'nin zirvesine tırmandım.
Onun dağın tepesine ulaşacağını düşünüyor musunuz?
Oradan sonra hızla zirveye ulaştım.
Sonunda Fuji dağının zirvesine ulaştık.
O, tepenin üst kısmında yaşıyor.
Dağın tepesini göremiyorduk.
Ve şöyle düşünürüz: "Zirveye ulaştığım zaman
şu anda bulunan 3. sü, 2. sinin üzerine yapıldı
Zirve bulutların üstüne kadar yükseliyor.
Tapınak tepenin üstündedir.
Dağın zirvesi karla kaplıydı.
Dağın tepesinde bir kule vardı.
Fuji Dağının tepesi karla kaplıdır.
Dağın tepesi karla kaplıydı.
Fuji dağının tepesi karla kaplıydı.
Dağın tepesi her zaman karla kaplı.
Tepesi karla kaplı olan şu dağı görebiliyor musun?
Kayalıkların üstünde eski bir kale duruyor.
- Sonunda dağın tepesine ulaştılar.
- Nihayet dağın zirvesine vardılar.
Ancak zirveye ulaşınca muhteşem bir manzaranın tadına varıyorsunuz.
Üniversitede görev yapan bir profesör olarak
Burası kanyonun üst kısmından çok daha yeşil.
Yüksek dağın tepesinde hava incedir.
Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.
Ne zaman bir dağın tepesinde olsam kendimi minnettar hissediyorum.
Küçük bir planlama ile, sanırım şirketimizi zirveye götürebiliriz.
Dağın tepesi, yaklaşık olarak deniz seviyesinin 2000 metre üzerindedir.
İki gün sonra Hannibal birliklerini tepede topladı ve İtalya panoramasını onlara gösterdi.
Az önce bir dağın tepesine vardım. Bu gerçekten şaşırtıcı, çünkü benim haritama göre burada bir göl olması gerekiyor.
1953 yılında, Sir Edmund Hillary ile Tenzing Norgay Sherpa, Everest'in zirvesine ayak basan ilk insanlar oldular.
Bir kayalığın tepesinden bağırırsan sesinin yankısını duyabilirsin.
taşlar kaydırılarak tepeye kadar çıkarılıyordu inşaat bittikten sonra ise en dış sarmal kısım yıkılarak bugün ki halini alıyor