Examples of using "Cavar" in a sentence and their turkish translations:
çıkarmak için kazdı kazdı daha da derine gidiyor
Fakat kazı yaptıktan sonra
Tom kazmayı durdurdu.
Baksanıza, kazmak çok kolay.
Ama kazmaya yetecek kadar kum var.
Regoliti gerçekten iyi şekilde topluyor.
Onu ellerimle kazarak çıkartabilirim.
Bir tünel kazıp düzgün bir kar mağarası yapabiliriz.
Kendini bir çukurda bulursan kazmayı bırak.
Çocuklar kumda çukur kazmayı severler.
Bu gerçekten sizi kurtarabilir. Sadece sığınak kazmak için değil, çığlar için de gerekli.
Pekâlâ, yapacağımız ilk şey buraya küçük bir delik açmak.
yahu biz yer altını kazıp bomba koymayı düşündük az önce
Kazalım mı? Yoksa geri dönüp biraz su alarak onu oradan çıkartmaya mı çalışayım?
Kazalım mı? Yoksa geri dönüp suyu aldıktan sonra çıkartmayı mı deneyeyim?
Ama aslında sadece kazıyoruz, ellerinizi kullanırsanız uzun sürmeyecektir.
madem burada böyle bir sıkışma var. Biz oraya kadar zemini böyle kazsak
Bir aydır bir damla yağmur düşmedi. Bu yüzden bir kuyu kazmak zorunda kaldılar.
sonrasında onu kendi mezarını kazmaya zorlar ve kellesini alır, takipçilerini ise kazığa oturtturur.