Translation of "Cavar" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Cavar" in a sentence and their turkish translations:

cavar cavar cavar va más profundo

çıkarmak için kazdı kazdı daha da derine gidiyor

Pero despues de cavar

Fakat kazı yaptıktan sonra

Tom dejó de cavar.

Tom kazmayı durdurdu.

Miren, es muy fácil cavar aquí.

Baksanıza, kazmak çok kolay.

Pero lo bastante arenoso para cavar.

Ama kazmaya yetecek kadar kum var.

Es muy buena para cavar regolito.

Regoliti gerçekten iyi şekilde topluyor.

Puedo usar las manos para cavar y buscarla.

Onu ellerimle kazarak çıkartabilirim.

Cavar un túnel y hacer una cueva de nieve.

Bir tünel kazıp düzgün bir kar mağarası yapabiliriz.

Si te encuentras en un agujero, para de cavar.

Kendini bir çukurda bulursan kazmayı bırak.

A los niños les encanta cavar en la arena.

Çocuklar kumda çukur kazmayı severler.

Puede salvarnos. Sirve para cavar refugios o si hay avalancha.

Bu gerçekten sizi kurtarabilir. Sadece sığınak kazmak için değil, çığlar için de gerekli.

Bien, lo primero que haremos será cavar un pequeño hoyo.

Pekâlâ, yapacağımız ilk şey buraya küçük bir delik açmak.

Oh, pensamos en cavar bajo tierra y poner una bomba.

yahu biz yer altını kazıp bomba koymayı düşündük az önce

¿Deberíamos cavar? ¿O volver por algo de agua para que salga?

Kazalım mı? Yoksa geri dönüp biraz su alarak onu oradan çıkartmaya mı çalışayım?

Entonces, ¿debo cavar? ¿O debo volver a buscar agua para sacarla?

Kazalım mı? Yoksa geri dönüp suyu aldıktan sonra çıkartmayı mı deneyeyim?

Pero es solo cavar, usar las manos. No debería tomar mucho tiempo.

Ama aslında sadece kazıyoruz, ellerinizi kullanırsanız uzun sürmeyecektir.

Ya que hay tal atasco aquí. Si tuviéramos que cavar el suelo así

madem burada böyle bir sıkışma var. Biz oraya kadar zemini böyle kazsak

Por un mes no cayó ni una sola gota de agua, así que tuvieron que cavar un pozo.

Bir aydır bir damla yağmur düşmedi. Bu yüzden bir kuyu kazmak zorunda kaldılar.

Luego, lo obliga a cavar su propia tumba a la vista de sus hombres, antes de que sea decapitado y sus seguidores impalados.

sonrasında onu kendi mezarını kazmaya zorlar ve kellesini alır, takipçilerini ise kazığa oturtturur.