Examples of using "Camiseta" in a sentence and their turkish translations:
Tişörtünü kurutacağım.
Bu Tişörtü istiyor musunuz?
Gömleğini giy.
O, tişörtünü yıkıyor.
Hangi tişört kırmızı?
O güzel bir T-shirt.
Gömleğimi çıkardım.
Bu onun tişörtü. O tişört de onunkidir.
Dün kırmızı bir gömlek aldım.
Nereden bir tişört alabilirim?
Mavi tişörtü kim giyiyor?
Bir tişört istiyor musun?" "Evet, kırmızı olanı istiyorum."
Bavulumda bir tişörte sahibim.
Bu tişörtü indirimli aldım.
Arkadaşı da "İngilizce bilmiyorsanız,
Bu gömleği istemiyorum.
- Ne! Bu tişört 3000 yen mi? Bu bir soygun!
- Ne! Bu tişört 3000 yen mi? Kazık bu!
Tişörtümü yıkadım.
Eğer bir tişört giyersen bir genç gözüyle bakılırsın.
Ne! Bu tişört 3000 yen mi? Bu bir soygun!
Kasları olmayan ama kas desenli beyaz kolsuz bir kıyafet
Şöyle şeyler fark ediyorum; adamı kaslı bir tişörtle gördüm.
Bu Tişört benim için çok küçük.