Translation of "Buscaba" in Turkish

Buscaba a Tom.

Tom'u arıyordum.

Yo buscaba la llave.

Ben anahtarı aradım.

Tom buscaba a María.

Tom, Mary'yi arıyordu.

Tom buscaba sus llaves.

Tom anahtarı aradı.

Él buscaba la reelección.

O, yeniden seçilmenin peşinde koşuyordu.

Tom buscaba un trabajo.

Tom bir iş arıyordu.

- Eso no es lo que buscaba.
- Eso no es lo que yo buscaba.

Aradığım o değildir.

Bob buscaba alguien con quien hablar.

- Bob konuşacak birini arıyordu.
- Bob bir muhatap arıyordu.

buscaba "chien" en las imágenes de Google

Google Görseller'de chien için arama yaptım

No pude encontrar la página que buscaba.

Aradığım sayfayı bulamadım.

Denante hubo aquí una mujer que te buscaba.

Burada daha önce seni arayan bir kadın vardı.

Finalmente, otra araña dama blanca, pero no la que buscaba.

Nihayet bir beyaz avcıya denk geliyor. Ama aradığı eş değil bu.

- ¿Qué es lo que buscaba Tom?
- ¿Qué estaba buscando Tom?

Tom ne arıyordu?

Buscaba algo de emoción, así que decidí traer las esposas.

Biraz heyecan arıyordum bu yüzden kelepçeleri getirmeye karar verdim.

- Tom encontró lo que buscaba.
- Tom encontró lo que estaba buscando.

Tom aradığı şeyi buldu.

Mientras Napoleón buscaba al ejército ruso de Bennigsen, con la esperanza de forzar una batalla decisiva.

Lannes, ileri muhafızların komutanlığını sürdürdü .

- No pude encontrar nada de lo que buscaba.
- No localicé nada de lo que estaba buscando.

Aradığım hiçbir şeyi bulamadım.

Antes, cuando no existía el internet, la gente buscaba en enciclopedias las cosas sobre las que tenían curiosidad.

Eskiden internet yokken insanlar merak ettikleri şeyleri ansiklopedilerde arardı.

La Organización de Liberación de Palestina (OLP), formada en los años 60 y que buscaba la creación de un

Filistin Kurtuluş Örgütü 1960'larda Filistinlilerin kurulması için kurulmuştu

- Estaba buscando a Andy. ¿Sabes dónde está?
- Estaba buscando a Andy. ¿Saben dónde está?
- Buscaba a Andy. ¿Sabes dónde está?

- Andy'yi arıyordum. Nerede olduğunu biliyor musunuz?
- Andy'yi arıyordum. Onun nerede olduğunu biliyor musunuz?

Ya desde hace mucho tiempo que Tom no lavaba ropa, así que él buscaba en su ropa sucia para ver si había algo lo suficientemente limpio que pudiera ponerse.

Tom uzun süre elbiseleri yıkamadı bu yüzden giymek için yeterince temiz bir şey olup olmadığını görmek için kirli elbiselerini araştırdı.