Translation of "Brillaban" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Brillaban" in a sentence and their turkish translations:

Sus ojos brillaban de alegría.

Gözleri sevinçten parıldıyordu.

Las estrellas brillaban en el cielo.

Yıldızlar gökyüzünde parladı.

Miles de estrellas brillaban en el cielo.

Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.

Gotas de agua brillaban sobre las hojas de los árboles luego del breve aguacero.

Kısa bir sağanaktan sonra su damlaları ağaç yapraklarında parlıyordu