Examples of using "Brillaban" in a sentence and their turkish translations:
Gözleri sevinçten parıldıyordu.
Yıldızlar gökyüzünde parladı.
Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.
Kısa bir sağanaktan sonra su damlaları ağaç yapraklarında parlıyordu