Translation of "Alivio" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Alivio" in a sentence and their turkish translations:

¡Qué alivio!

Dünya varmış!

Qué alivio, ¿verdad?

Ne kadar da rahatlatıcı, değil mi?

La noche trae alivio.

Gece herkes rahat bir nefes alıyor.

Eso es un alivio.

Bu bir rahatlama.

alivio de figuras de animales

hayvan figürleri kabartma

Su madre suspiró de alivio.

Annesi rahat bir nefes aldı.

¿O se sentiría como un alivio?

Yoksa bir rahatlama mı hissettirir?

De algún modo, fue un alivio.

...aslında bir şekilde rahatladım.

Ella dio un suspiro de alivio.

O, rahat bir nefes verdi.

¿No sabes un antónimo de 'alivio'?

'Kabartma'nın bir zıddını bilmiyor musun?

El gran alivio llegó una semana después

Bir hafta sonra büyük bir rahatlama yaşadım.

Su sed de justicia no encuentra alivio.

Onun adalet için bastırılamaz bir arzusu var.

Nos damos cuenta, para nuestro alivio y sorpresa,

görüyoruz ki meğerse,

Y dejé escapar un gran suspiro de alivio.

Rahat bir nefes aldık.

Para nuestro alivio, él regresó sano y salvo.

Rahatladık, o, kazasız belasız döndü.

La anciana sonrió con un suspiro de alivio.

Yaşlı kadın bir rahatlama iç çekişiyle gülümsedi.

Un alivio inmediato que duraba meses, sin efectos secundarios,

Yan etkisi olmadan aylarca süren ani bir rahatlama sağlıyordu.

Y, aún así, descubrimos, para nuestro alivio y sorpresa,

tuhaf olan şu, meğerse görüyoruz ki

Ok querida hay una figura de alivio de mortero

tamam canım kabartma havan figürü var

Pero por primera vez nos encontramos con el alivio

fakat kabartma olanına ilk defa rastlıyoruz

Fue un alivio ver que estaba viva, que respiraba.

Hayatta olduğunu, nefes aldığını görünce içim rahatladı.

Para mi alivio, vino a casa sano y salvo.

Rahatladım, o, eve sağ salim geldi.

Todos en la habitación dieron un suspiro de alivio.

Odadaki herkes rahat bir nefes verdi.

El alivio bienvenido de la comodidad de su madre y la leche tan necesaria.

Annesine kavuşmanın verdiği rahatlama... ...ve çok ihtiyaç duyduğu sütü.