Examples of using "¿recibe" in a sentence and their turkish translations:
O, anahtarları alır.
Dişi, mesajı alıyor.
ve para da gizli olarak ödeniyor.
O, yüksek bir maaş alır.
Dikiş dersleri alıyor.
Bir çek kabul eder misiniz?
ve kişilerin sadece yüzde onu tedavi alıyor.
O, özel piyano dersleri alır.
Sineğe nektar hediye ediliyor.
Hiç gelmedi derseniz sıfır frank kazanırsınız.
ama yinede hiçbir yardım ve destek elde edemez
Ya içeriden bilgi alıyor ya da dedikleri doğru gelecekten geliyor
- O iyi bir maaş alır.
- Güzel bir maaş alıyor.
program toplantıya girmeden önce sizden onay alıyor
Evin bu kısmı, sabah güneşini alır.
Bu otomat sadece yüz yen'lik madeni paraları alıyor.
Çünkü ortalama biri günde 112 e-posta alır ve gönderir
Demek ki neymiş,Google bize en doğru bilgiyi değil,sadece karşılığında para aldığı bilgiyi