Examples of using "¿cada" in a sentence and their turkish translations:
Her bir kusur, her bir yenilgi
Benim parmaklarım her sözcüğü telâffuz eder, her aralık ve her aksan.
Her toplumda her inanışta neredeyse mevcuttur
ve her hamala...
- Ben her yıl giderim.
- Her yıl giderim.
Her insan sayar.
Her kelimeyi yazın.
Her dakika sayılır.
Her detay önemli.
Her otuz dakikada tıraş olur musun?
her ufak davranışı, her türün ne yaptığını ve nasıl etkileşim kurduklarını anlayabilmek için yapılması gereken çok şey var.
tam olarak bir dakika geçirmesi için bir kronometre var.
O, her sabah onu selamlar.
Her öğrencinin kilitli bir dolabı var.
Her gün gittikçe güzelleşiyorsun.
Her biri.
Her etkileşimde düşünün:
O her fırsatı kullandı.
Her otuz dakikada hareket eder.
O her sorunu çözdü.
Herhangi bir çocuk onu yapabilirdi.
Tony her gün koşar.
Her gün buraya geliyor musun?
- Her sabah tıraş olurum.
- Ben her sabah tıraş olurum.
Her gün Fransızca konuşur musun?
Her insan farklıdır.
Her birey farklıdır.
Bu, her sonbaharda oldu.
Her hafta balık yerim.
Biz bunu her Pazartesi yapıyoruz.
Bu her kış oluyordu.
Ben günbegün iyileşiyorum.
Her hata beni daha güçlü yaptı.
Her elma kırmızıdır.
Ben her sabah banyo yaparım.
Neredeyse her gün tartışıyorlar.
Ben her gün okumaya devam ederim.
Her seferinde daha fazla yağmur yağıyor.
Her ambulans ve her hastane inmenin türünü anlayarak
Ben günaşırı onu ziyaret ederim.
Her birinin kendi tadı var.
- Her altı saatte bir bu ilacı için.
- Bu ilacı her altı saatte bir al.
- Her altı saatte bu ilacı iç.
Her sabah dişlerimi fırçalarım.
Tren her otuz dakikada bir çalışır.
Onların her biri bir hediye aldı.
- Her öğrencinin kendi bilgisayarı vardır.
- Her öğrencinin kendi bilgisayarı var.
Her nehir üzerinde bir köprü vardı.
Her bir yerimi seviyorum.
bir şeylerden kaçındığımızda
Bu bölgeler herkes için farklı.
son sayımda yedi buçuk milyar.
Hâlâ her gün alıyorum.
tüm yapay zekâ uygulamasına dâhil edelim.
ve gitgide taşıyor.
Her köşede... ...tehlike kol geziyor.
...her saat ayrı bir zorluk çıkarır.
Evet, hem de her biri.
Bakın, ciddi şekilde su toplamaya başladı.
her filminde gülerdi
her bölgesinde görebileceğiz
Bir seferde biraz öğren.
Her ay on dolar biriktirdim.
Her kural için istisnalar vardır.
O her hafta bana yazar.
Onların her biri ayrı ayrı ödedi.
Her dakika durum kötüleşiyordu.
Tom her sabah koşar.
Her yıl oraya giderim.
Her gün yüzeceğim.
O her sabah duş alır.
Her geminin bir çapaya ihtiyacı vardır.
Her gün çalışır mısın?
Onlar her derse devam eder.
Hemen hemen her gün Çince konuşuyorum.
Neredeyse her gün Esperanto öğreniyorum.
Bundan her seferinde daha çok hoşlanıyorum.
Her gün ne kadar pirinç yiyorsun?
Onlar her toplantıya katılır.
Her yıl biraz daha yakışıklı oluyorsun.
Her yıl gittikçe güzelleşiyorsun.
Oraya her gün gider.
O her sabah banyo yapar.
Her kuralın istisnaları vardır.
Her günün bir devamı vardır.
O, her sabah banyo yapar.
Her evin bir bahçesi vardı.
Her on dakikada bir otobüs kalkar.
Her gün hava gittikçe ısınıyor.
Her çocuğun bir bisikleti vardır.