Examples of using "хватало" in a sentence and their turkish translations:
Bu eksikti.
Bugün seni özledim.
Ne diyeceğini şaşırdı.
Onların yeterli paraları yoktu.
Özlendiniz.
Sözler beni başarısız etti.
Yeterli param yoktu.
Bir bu eksikti!
Kendine güven eksikliğin var.
Tom'u çok özledim.
Tek kıt olan paraydı.
...erzaklarımız çoktan azalmıştı.
O zaman paraca sıkıntı çekiyorduk.
Tekrar hoş geldiniz. Sizi çok özledik.
- Tom'un taksi tutacak parası yoktu.
- Tom'un bir taksi tutmak için yeterli parası yoktu.
Tom'un Mary'yi öpmek için cesareti yoktu.
Seni özledik.
Tavana değecek kadar uzun boyluydu.
Yeterli para var mıydı?
Onu yapmak için yeterli paramız yoktu.
Tekrar hoş geldiniz. Biz sizi özledik.
Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular,
Çitin üzerinden göremeyecek kadar çok kısaydı.
Dün partide gözümüz seni aradı.
Onlar Tom'u özlediler.
Tom'un bir araba kiralamak için yeterli parası yoktu.
Hepimiz seni özledik.
Seni çok özledim.
Biz de seni özledik.
Sen Fransa'dayken seni çok özledim.
Gözün görebildiği kadarıyla kumdan başka bir şey yoktu.
Kelimeler onu anlatmaya yetersiz kaldı.
Trenle eve gitmek için yeterli parası yoktu.
Pandemi sürecinde en çok neyi özledin?
Onun yeterli parası yoktu.
Tom'u çok özledim.
Seni çok özledim.
Bunu yapmak için yeterli zaman yoktu.
Hepimiz onu özledik.
Biz Tom'u çok özledik.
Tom, Mary'yi çok özledi.
Hepimiz onları özledik.
Hepimiz onu özledik.
Tom'u çok özledim.
Babam parası bittiği için bankaya gitti.
Boston şehir merkezinde bir ev satın almak istedim ama göze alamadım.
- Seni çok özledim.
- Seni çok özledim!
Onu özledim.
Tom'u özledim.
Onu özledim.
Seni özledim.
- Onu çok özlüyorum.
- Onu çok özledim.
Hepimiz seni özledik.
Ben onu çok özledim.
O sizin için yeterli değil miydi?
Sadece ona ihtiyacım vardı.
"Ben seni çok özledim." "Ben de seni özledim!"
Seni çok fazla özledim.
Seni çok özledim.
Tom'un bir fincan kahve alacak parası bile yoktu.
Yeterli zamanım olsa, seninle konuşurum.
Sanırım bir şey eksik olsa Tom farkına varırdı.
Seni nasıl da özledim!
Ona gerçeği söyleyecek cesaretim yoktu.
Tom'a yeni bir bisiklet almak istedim ama yeterince param yoktu.