Examples of using "футболе" in a sentence and their turkish translations:
O, futbolu çok seviyor.
Futbol hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum.
- Türkiye futbol delisi bir ülke.
- Türkiye futbolla yatılıp futbolla kalkılan bir ülke.
Şimdi futbolu düşünecek zamanım yok.
Irkçılık ve homofobi hala profesyonel futbolda önemli sorunlardır.