Examples of using "тупик" in a sentence and their turkish translations:
Bu foyasını meydana çıkaran bir şey.
Bu bir çıkmaz sokak.
Bu yol çıkmaz.
- O bir soğukluktu.
- Durum açmazdaydı.
Bir tabelanın yanından geçtim: “Çıkmaz Sokak.”
Biz çıkmaza girdik.
Ne kadar su olduğunu bilmenin imkânı yok, derin bir çıkmaz da olabilir.
Kuşkunuz varsa doğruyu söyleyin. Bu düşmanlarınızı yıkacak ve arkadaşlarınızı şaşırtacak.