Examples of using "стрит" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un ofisi park caddesindedir.
açgözlü Wall Street bankacıları,
Tom Wall Street'te çalışır.
Tom Park caddesinde yaşıyordu.
O, Wall Street'te çalışıyor.
Tom'un Park Street'te bir restoranı var.
Bu caddeye aslında Park Street adı verildi.
Yeni banka Baker caddesinde.
Park Caddesi'nde bir ev satın almak istiyorum.
Ya da belki Wall Street'teki kalpsiz tipler?
Tom Park caddesinde bir ev satın alacak.
Ofisimiz Park Caddesindeydi.
Park caddesindeki bir restoranda akşam yemeği yedim.
Tom Park Caddesinde küçük bir ev satın aldı.
Hâlâ park caddesinde yaşıyorum.
Main Street'in nerede olduğunu bana söyleyebilir misiniz?
Affedersiniz, Downing sokağına buradan nasıl ulaşırım?
Park Street'ten aşağıya doğru giderek çok zaman tasarruf ettik.
Tom Park Caddesinde eski bir binada yaşıyor.
Tom Park Caddesinde bir halı mağazasına sahipti.
Mary Park Caddesindeki bir restoranda bir garson olarak çalışmaktadır.
Park Street'te birkaç iyi restoran biliyorum.
Park Street'te ne kadar süredir yaşıyorsun?
Tom, Park Caddesinde ufak bir ev satın almak istiyor.
Buradan Park Street'e nasıl gideceğimi bana söyler misiniz?
Wall Street'teki kariyerimi bırakıp Gro İstihbarat'ı başlatmak üzere
Park Street'ten kaçınırsak bu zaman kazandırır.
Park Caddesinde sahip olduğun o kiralık eve ilgi duyuyorum.
Tom'a göre o Park caddesinde bir ev satın almak istiyor.
Ana cadde tören için bütün sabah bloke edildi.
Park Street'ten geçersek zaman kazanırız.
Tom beni Park Caddesindeki en sevdiğim restorana götürdü.
Tom kaçırıldı ve kaçıranlar tarafından Park Caddesinde terk edilmiş bir binada tutuldu.
Tom Park Caddesinde yaşıyor.
Park Street'te yaşıyorum.
Tom'un Park Street'te büyük bir evi vardı.
Tom Park Caddesi'nde çalışır.
O, Park Caddesi üzerinde meydana geldi.
Park caddesini bulmaya çalışıyorum.
Karanlıktan sonra Park Caddesi'nde yalnız yürümenin tehlikeli olduğunu duydum.
Park Caddesine nasıl giderim?
Tom Mary'nin Park Street'te bir evi olduğunu bilmiyordu.
Park Caddesinde yaşardım.
Park Caddesi'nde bir evim var.
Onlar park caddesinde bir ev satın aldı.
Tom Park Street'te yaşardı.
Tom Park Caddesinde bir daire kiraladı.
Ben Park Caddesinde yaşardım.
Artık Park Caddesi'nde çalışıyorum.
Evim Park Caddesi üzerindedir.
Tom'un evi Park Caddesindedir.
Park Caddesi'nde iyi bir restoran var.
Tom, Park Caddesi'nde bir daire kiralıyor.
- Hala Park Caddesinde mi yaşıyorsun?
- Hâlâ Park Caddesi'nde mi yaşıyorsun?
Ben Park Caddesinde yaşadığını düşünüyordum.
Tom geceyi Park Caddesindeki bir otelde geçirdi.
Tom Park Caddesindeki kiliseye gider.
Tom Park Street'te büyük bir ev aldı.
Tom Park caddesinde bir restoranda çalışıyor.
Tom Park Caddesinde bir ev kiralamayı planlıyor.
Tom artık Park Street'te yaşamıyor.
Tom hâlâ Park Cadde'sinde yaşıyor mu?
Tom ve ben Park Caddesi'nde yaşıyoruz.
Tom Park caddesinde küçük bir dairede yaşar.
Tom Park caddesinde bir çiçekçi dükkanında çalışıyor.
Tom hâlâ Park Street'te yaşıyor, değil mi?
Tom Park Street'te bir restoran açtı.
Park Caddesinde iyi bir Meksika restoranı biliyorum.
Tom Park Caddesinde küçük bir apartman dairesinde yaşıyor.
Tom bana Park caddesinde yaşadığını söyledi.
Park Street'te harika bir İtalyan restoranı biliyorum.
Benim de Park Caddesinde bir evim var.
Tom, Park Caddesi'ndeki küçük bir evde yaşıyor.
Tom'un Park Caddesi'nde yaşadığından oldukça eminim.
Park Street'e nasıl gidileceğini bana söyler misiniz?
Tom ve Mary geçenlerde Park Street'te bir ev satın aldı.
Tom ve ben Park Caddesindeki o evi satın aldık.
Tom, Park Caddesi üzerinde otellerden birinde kaldı.
Asla Park Caddesi'nde bir ev satın almazdım.
Park Sokağı'nda bir Çin restoranı olduğunu bilmiyor muydun?
Tom'un Park Sokağı'nda evi olduğunu bilmiyor muydun?
Tom Park caddesinde küçük bir evde ebeveynleriyle birlikte yaşıyor.
Park Caddesi'nde bir ev satın almayı düşünüyorum.
Park Caddesinde süpermarkete çarpan arabanın sürücüsü Tom'du.