Examples of using "сравнить" in a sentence and their turkish translations:
Bir trampet gibi düşünebilirsiniz:
Bir kitap bir arkadaşla kıyaslanabilir.
Çeviriyi orijinali ile karşılaştırayım.
Bildiğiniz gibi, hayat bir yolculukla kıyaslanabilir.
Bir kitap bir arkadaşla kıyaslanabilir.
Kitap okumak yolculuk yapmaya benzer.
Bir kitap okumak bir seyahat ile kıyaslanabilir.
Zekâ seviyesi, bir kedi ya da bir köpekle, hatta nemli burunlu primatlardan biriyle karşılaştırılabilir.