Examples of using "способна" in a sentence and their turkish translations:
O, her şeyi yapabilir.
Bana baktıklarında neler yapabileceğimi göreceklerdi.
Bugün teknoloji daha fazlasını da yapabilir.
Onun ne yapabileceğini biliyorum.
ama gezegenimizin kaderini şekillendirecek güce sahip.
Aklımdakileri söylemek için yeterli olduğumu düşünmüyorum.
Eğer Meri kızgınsa neler yapabileceğini bilmiyorum.
Her bir yarasa her gece vücut ağırlığı kadar kan içebilir.
Bu, üst düzey omurgasız zekâsı. Detayları öğrenme ve hatırlama yeteneği.
Tom'un bütün istediği onun vermek zorunda olduğu tüm aşkı kabul edecek bir kadın bulmaktı.
- Neler yapabileceğimi görmek istiyorum.
- Elimden ne geleceğini görmek istiyorum.
Ama Elizabeth aynı zamanda liderlik yetisine de sahipti.
Bence sen her şeyi yapabilecek kabiliyettesin.