Examples of using "прятаться" in a sentence and their turkish translations:
Herkes saklansın.
saklanmayı bırakmadım.
Diğeri saklanmayı reddediyor.
Saklanmayabilirsiniz.
Tom saklanmak zorunda değil.
Tom gizlenmek zorunda değildi.
Orada saklanma.
- Saklamak zorunda değilsin.
- Saklanmak zorunda değilsin.
Saklanmayacak mısın?
Ben saklanmayacağım.
Sonsuza kadar saklanamam.
Kediler kutulara saklanmayı seviyorlar.
Sonsuza kadar gizleyemezsin, Tom.
Saklanacak hiçbir yerimiz yok.
Hayatının geriye kalan kısmı için sadece burada saklanamazsın.
Akrepler her zaman çalıları ve taşların altına saklanmayı severler.
Tom'un saklanması muhtemel tek bir yer var.
Tom bir çocukken dolapta saklanmayı severdi.
Bu yüzden böcekler daha serin bir yerde saklanıyor olacaklar.
Akrepler her zaman küçük çalıların ve taşların altına saklanmayı severler.
Oradan çıkabileceklerini ve dünyayı değiştirebileceklerini fark etmek de öyle.
Sonsuza dek saklanamazsın.
Akkarınca ayaklarının tıkırtılarını bile. Bu gizli hayat tarzı başka yırtıcılardan saklanmasını da sağlar.
Saklanabileceğin hiçbir yer yok.
Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.