Examples of using "простым" in a sentence and their turkish translations:
Oldukça kolay görünüyor.
çok fakir, çok kaba olarak gördükleri biri için.
O çok kolay görünüyordu.
Sınav çok kolaydı.
Bu yeterince basit görünüyor.
Çok basit görünüyordu.
Kolay bir karar değildi.
Bir asal sayı değildir.
Bana sade bir türkçeyle anlat.
Bu sadece bir tesadüf olmayabilir.
Bu sadece bir tesadüf olamazdı.
Bu ders kitabı basit İngilizce ile yazılmıştır.
Kolay olmalı, başka kimse bilmeyecek.
Yanıt kolaydı.
On beş bir asal sayı değildir.
Kolay bir karar değildi.
Okuduğum dillerden en kolayı Fransızcaydı.
Bu tesadüf olabilir.
Lütfen onu daha sade bir şekilde açıklar mısın?
Basit görünebilir ama değil.
İlk başta İngilizcenin çok zor olduğunu düşündü ama şimdi kolay olduğunu düşünüyor.
Test kolaydı.
Bu kitap yeni başlayanların anlaması için çok kolay İngilizce ile yazılmış.
"Ne demek istiyorsun?" Dima sordu fakat geğirdi, zira o sessiz kalırsa, bu cümle çok basit olur.