Examples of using "проснулась" in a sentence and their turkish translations:
Rusya uyandı.
- O uyandı.
- O, uyandı.
O, gecenin ortasında uyandı.
O, kendi başına uyandı.
Küçük kız gün ağarırken uyandı.
Uyandım.
O, sabahın erken saatlerinde uyandı.
O yerde çıplak uyandı.
Sabah saat yedide uyandım.
O hiç uyanmadı.
O bu sabah erken uyandı.
Az önce uyandım.
O uyumaya gitti ve hiç uyanmadı.
Tom Mary'yi sarsarak uyandırdı.
- Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe salladı.
- Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe sarstı.
Tom Mary uyanmadan önce kahvaltı yemeyi bitirdi.
Güneş doğarken uyandım.
Ben divanda uyandım.
Ben dörtte uyandım.
Gece yarısında uyandım.
Bir migrenle uyandım.
- Uyanığım.
- Ben uyumuyorum.
- Ben uykuda değilim.
Henüz tamamen uyanık değilim.
- Bu sabah erken kalktım.
- Bu sabah erken uyandım.
Bir baş ağrısı ile uyandım.
Uyandığımda kar yağıyordu.
O, gecenin ortasında uyandı ve mutfaktan gelen garip bir ses duydu.
O, ertesi sabah çok erkenden uyandığında, hava hala karanlıktı.
Uyanık mısın?
Ben gecenin ortasında uyandım.
Erken uyandım.
Tom Mary'nin uyanık olduğunu düşünmedi.
Tom bana Mary'nin uyanık olduğunuı söyledi.
- Ben bu sabah altı buçukta uyandım.
- Bu sabah saat 6.30'da uyandım.
Uyanık olduğunu görüyorum.
Uyandığımda, kar yağıyordu.
İlk trene yetişmek için erken kalktım.
- Uyanık mısın?
- Uyanık mısınız?
Saat kaçta kalktın?
Saat 6.30'da uyandım.