Examples of using "рассвете" in a sentence and their turkish translations:
Güneş doğarken uyandım.
Gün doğumunda saldıracağız.
Kaza şafakta oldu.
Biz şafak vakti kalktık.
Şafak sökümünde kalktım.
Küçük kız gün ağarırken uyandı.
Horozlar güneş doğarken öter.
Tom şafakta uyandı.
O, şafakta geldi.
Tom şafakta geldi.
Gün doğumunda kalkacağım.
Düşman saldırısı şafakta durdu.
Biz şafakta kalkmalıyız.
Ben genellikle şafakta uyanırım.
Tom her gün tan ağarırken kalkar.
Biz şafak vakti buharlı lokomotif düdüğü ile uyandırıldık.
Şafakta düşmanı şaşırttılar.
şafak vakti Napolyon'un sağ kanadına ulaştı.
Bu günlerde umudu gün doğumuna benzetiyorum.
Şafak vakti kalkmak için erkenden yattık.
Bir trafik sıkışıklığından kaçınmak için şafak vakti kalktık.
Kendi kuzeni Hjorvard, kralın salonuna bir sürpriz, şafak saldırısı yaptı.
Dört gün sonra Jena'da, Lannes şafak vakti ana Fransız saldırısını başlattı
Ertesi gün, Davout'un birlikleri büyük bir Avusturya şafak saldırısında savaştı… sonra kendi saldırısını