Examples of using "приободрить" in a sentence and their turkish translations:
Tom, Mary'yi neşelendirmeye çalıştı.
Seni daha iyi hissettirmek için ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Ona moral vermeye çalıştım.
- Bu seni neşelendirmeli.
- Bu sizi neşelendirmeli.
- Bu sizi keyiflendirmeli.
- Bu seni keyiflendirmeli.
Tom Mary'nin mutlu olmadığını gördü ve onu neşelendirmeye gitti.