Examples of using "премьер" in a sentence and their turkish translations:
O, Finlandiya'nın başbakanıdır.
Başbakan istifa etti.
O, bu ülkenin başbakanıdır.
Başbakan bugün bir açıklama yapacak.
Bu, başbakanın yaşadığı evdir.
Bu sefer de Nepal Başbakanı
Fransa başbakanının bir sözü var
Başbakan yarın bir basın toplantısı düzenleyecek.
Başbakanın konuşmasını beğenmedim.
Başbakan olarak istifa etmek zorunda kaldı.
Hayatta amacım başbakan olmaktır.
- Başbakan dün istifa etti.
- Başbakan dün istifasını verdi.
- Başbakan dün görevi bıraktı.
Zeki doktor başbakanın hastalığını tedavi etmeyi başardı.
Şimdiki başbakan törende bulunmadı.
Jawaharlal Nehru, Hindistan'ın ilk başbakanıydı.
Başbakan Tuna ırmağına düşüp boğuldu.
O başbakanlık makamından çekilmeye zorlandı.
İngiltere başbakanı David Cameron istifa etmeyi planlıyor.
İngiliz Başbakanı Neville Chamberlain istifaya zorlandı.
Başbakan basın toplantısında bazı sert soruları cevapladı.
Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
İzlanda başbakanı Sigmundur David Gunnlaugsson, karısının bir offshore yatırım şirketi sahibi olduğu ortaya çıktıktan sonra istifa etti.