Examples of using "по–своему" in a sentence and their turkish translations:
Onu kendi tarzınla yap.
Onu kendi tarzımla yaptım.
Tom bunu kendi yöntemiyle yapacak.
Tom işleri kendi tarzıyla yapmayı sever.
çoğunlukla, kendi farklı yollarıyla
Kendi tarzınızla işinizi yapın.
O, onu kendi tarzıyla yaptı.
Oğlunu özledi.
Tom işleri kendi yöntemiyle yapar.
Herkes kendi yolunda delidir.
Erkek arkadaşımı gerçekten özlüyorum.
Her dil dünyayı farklı şekilde görür.
Erkek arkadaşımı o kadar çok özlüyorum ki!
Biz işleri kendi yolumuzla yapmayı seviyoruz.
- Kendi yöntemimle yapayım.
- Bırak, kendi bildiğim gibi yapayım.
kendi çapında bizi hayatta tutan.
İstediğin gibi yap.
Tom her zaman kendi yoluna sahip olmaya çalışır.
Tom her zaman işleri kendi bildiğine göre yapmak ister.
Ne dersen de, ben bunu kendi yöntemimle yapacağım.
Sen benim tarzımı sevmiyorsan onu kendi tarzınla yap.
Özgür olmayı çok ister, her şeyi kişiselleştirmeyi severler.
O, babasını özlüyor.
Ne söylersen söyle, ben onu kendi yolumla yapacağım.
- Kedimi özlüyorum.
- Kedimi özledim.
Babanı özlemiyor musun?
Meğer tek başınıza yaparken birçok sorun yaşanıyormuş.
Tom her zaman kendi bildiğini okur gibi görünüyor.
Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
Sanırım onun her zaman istediğini yapmasına izin vermeyi durdurmamın zamanıdır.
Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.
Tüm mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aile kendi yolunda mutsuzdur.
Bu pisliği sevmek için özel bir tür deli olmak zorundasın.
Şeytanın var olmadığını düşünüyorum, bence insanlık onu yarattı,kendi hayalinde ve tasvirinde
Bunu kendi özgür irademle yaptım.