Examples of using "Делайте" in a sentence and their turkish translations:
Not alın.
Ev ödevini kendin mi yaparsın?
İstediğinizi yapın.
Kendi sonucunuzu çizin.
Bahislerinizi oynayın.
Lütfen istediğiniz gibi yapın.
Onu bu şekilde yap.
İstediğiniz gibi yapın.
"Daha iyi ölçümler yapın."
Ev ödevinizi yapın.
Nöbetleşerek yapın.
Bahislerinizi oynayın, lütfen.
Sana söylenildiği gibi yap.
En iyi olduğunu düşündüğünüz şeyi yapın.
Sadece elinden geleni yap.
Onun hakkında düşünme. Onu yap.
Onu doğru yapın veya onu hiç yapmayın.
Onu bu şekilde yap.
Onu yapma.
Sana söylenildiği gibi yap.
İstediğini yap.
Böylesine dikkatsiz hatalar yapma.
- Nasıl istersen öyle yap.
- İstediğiniz gibi yapın.
Aptalca bir şey yapmayın.
Sana söyleneni yap.
Ev ödevini yapmaya git.
Lütfen sadece benim yaptığım her şeyi yap.
Her cümleden sonra bir çift boşluk bırakın.
Not al.
Hatalar yapmayın!
İşinizi yapın.
Bir şey yapma.
Sadece işi yap.
Tekrar öyle bir şey yapma.
- Şunu yapma.
- Onu yapma.
- Bunu yapma.
Tom'un söylediği gibi yap.
Annenin söylediğini yap.
Babanın sana söylediğini yap.
Bunu asla yapma.
Bunu burada yapma.
Sana söylediğim gibi yap.
Bunun bir parçası olacak biçimde tasarlayın.
Hiçbir şeyi yarım yamalak yapma.
Sadece işini yap.
Lütfen bunu yapma.
Tom'un söylediğini yap.
Söylediğim gibi yap, ve kimse incinmeyecek.
Söylediği gibi yap.
Söylediğim gibi yap.
Söylediği gibi yap.
Onu sana söylenildiği gibi yap.
Dediğimi yap.
Hayır, bunu yapma.
Onu tekrar yapma.
Henüz hiçbir şey yapma!
Onu yapma, tamam mı?
Hey, onu yapma!
Şimdi sizin sıranız.
Onu asla yapma.
Şimdi onu yapmayın.
- Tatoeba'ya katkıda bulun.
- Tatoeba'ya katkıda bulunun.
Onun söylediğini yap.
Babanın sana yapmanı söylediği şeyi yap.
Lütfen aptalca bir şey yapma.
Bundan başka herhangi bir şey yapma.
Lütfen bunu yapma.
Derhal ev ödevini yap.
Sadece normalde yaptığını yap.
Bir seferde bir şey yapın.
Pişman olacağın bir şeyi yapma.
- Lütfen artık onu yapma.
- Lütfen bunu daha fazla yapma.
Ne yaparsan yap önemi yok, elinden geleni yapmak zorundasın.
- İstediğini yap.
- İstediğiniz gibi yapın.
Lütfen onu yapma.
Onu kendi tarzınla yap.
işte seçeceğim şey: ''Değerli olan şeyi yap.''
- Burada sizlik bir durum yokmuş gibi yapmayın.
- Sizin burada olup bitenle alakanız yokmuş gibi davranmayın.
- Bu işle hiç bağınız yokmuş gibi poz vermezseniz memnun olurum.
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yap.
Sana söylediğini yap.
- Söylediğim gibi yapın.
- Sana söylediğim gibi yap.
- Size söylediğim gibi yapın.
Sana dediği gibi yap.
- Sakın bunu bir daha yapayım deme.
- Bunu bir daha yapayım deme.
- Onu bir daha asla yapma.
Lütfen söylediğim gibi yap.
Şimdi ödevinizi yapın.
Bunu sakın bir daha yapma.
Anlamadan hüküm verme.
Sadece söylediğim gibi yap.
Böyle bir şeyi tekrar yapmazsan iyi olur.
Onu asla geri yapma.
Sadece söylediğimi yap.