Translation of "позволило" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "позволило" in a sentence and their turkish translations:

Слабое здоровье не позволило ему путешествовать.

Sağlığının az olması onu seyahatten alıkoydu.

Его крепкое здоровье позволило ему работать до семидесяти пяти лет.

İyi sağlığı onun yetmiş beş yaşına kadar çalışmasına olanak sağladı.

Мастерское обращение Даву со своими войсками позволило Третьему корпусу отразить прусское нападение.

Davout'un birliklerini ustaca idare etmesi, Üçüncü Kolordu'nun Prusya saldırısını püskürtmesini sağladı.

Повышение цен на недвижимость позволило ему продать свой дом с большой выгодой.

- Fiyatlar yükselince evini oldukça güzel bir rakama satarak büyük bir kâr elde etti.
- Emlak piyasalarında fiyatlar uçunca evini şahane bir meblağa okuttu.