Examples of using "пожилой" in a sentence and their turkish translations:
Tom yaşlı.
"Kedi?" diye sorar yaşlı adam.
O, koltuğunu yaşlı bir kadına teklif etti.
Yerimi yaşlı bayana verdim.
Yaşlı bayanın bir bastonu vardı.
Genç kız, yaşlı bir adam tarafından kovalanıyor.
Tom yorgun yaşlı bir adam gibi görünüyor.
Tom koltuğunu yaşlı kadına verdi.
O yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
Mütevazı görünümlü yaşlı adam krala takdim edildi.
Yaşlı adam "Kedi mi?" diye sordu.
Yaşlı bir kişi geçmişle bugün arasında bir köprüdür.
Zavallı yaşlı kadın çantasını tekrar çaldırdı.
Yaşlı öğretmen eski güzel günlerden söz etmeye başladı.
Yaşlı adam çocukları tarafından çevrilmiş vaziyette oturdu.
Yaşlı bir adam ağacın gölgesinde dinleniyordu.
Yaşlı adam bazen kendi kendine konuşur.
Koltuğunu yaşlı bir kadına önerdi.
Yaşlı bir adam, büyük oğlu, küçük kızı ve küçük bebeği ile eski kiliseye girdi.
Yaşlı adam yalnız yaşıyor.