Examples of using "плечу" in a sentence and their turkish translations:
O, onun omzuna yaslandı.
Bill omuzumu yavaşça vurdu.
O, erkek kardeşinin omuza vurdu.
O benim omzuma yavaşça vurdu.
Tom oğlunun omuzuna vurdu.
Tom Mary'nin omzuna hafifçe vurdu.
Oğlunun omzunu okşadı.
Tom omzuma hafifçe vurdu.
Tom omzuma dokundu.
Onlar omuz omuza güreş tutuyorlar.
Bununla başa çıkabilip çıkamayacağını merak ediyorum.
O, bir gülümseme ile omuzumu okşadı.
Tom omzunda bir darbe hissetti.
Başarmak için omuz omuz gitmeliyiz.
Ben yürüyüş yapıyorken birisi omzuma dokundu.
Tom birinin hafifçe omuzuna dokunduğunu hissetti.
Mary onun omzuna dokunduğunda Tom'un kasları gerildi.
Bu iş beni aşar.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
Omuzuma dokundu.
Bu iş beni aşar.
O, çiğneyebileceğinden daha fazlasını ısırdı.