Examples of using "парковку" in a sentence and their turkish translations:
Ücretli geçiş gişesinde ödeme yapmak zorundasın.
Burada parketmeye izin veriyorlar.
Buralarda otopark bulmak imkansız.
sonra da parkmetreye para atmam gerekiyor deyip
Kanuna aykırı park etmekten, ona 5.000 yen ceza verdiler.
Tom'un tam bir deste ödenmemiş park biletleri var.