Examples of using "надежд" in a sentence and their turkish translations:
Tom ümitle dolu.
Ben umut doluyum.
Çok fazla umutlanma.
Deneyin sonuçları beklediğimiz gibi değildi.
Boş ümit beslemek istemiyorum.
Ebeveynler gelecek hakkında umutluydu.
ki akademi, binlerce kişinin hayallerinin yıkıldığı bir yerdir.
Tom'un umutlarını çok fazla yükseltme.
Tom umutlarını kaybetti.