Examples of using "красная" in a sentence and their turkish translations:
Çünkü kan kırmızı.
Kitap kırmızıdır.
Kiraz kırmızıdır.
Evin çatısı kırmızı.
Mars kırmızı bir gezegendir.
Kırmızı etek yeni.
Onun kitabı kırmızı.
Mars, Kızıl Gezegen'dir.
Senin kanın kırmızı.
O kırmızı bir kalem mi?
Evimin çatısı kırmızıdır.
Kırmızı bir arabam var.
Bir tişörte ihtiyacınız var mı?" "Evet, kırmızı olanına."
Köpek kırmızıdır.
Kırmızı kalemim nerede?
Saksıda kırmızı bir gül var.
Bu kiraz koyu kırmızı.
Kırmızı kıyafetler ona uygun.
Kırmızı alarm!
Kırmızı kaleme ihtiyacım var.
Mars, kızıl gezegendir.
Vazoda kırmızı bir gül var.
Yeni bir kırmızı arabam var.
Mavi çizgi Hindistan, kırmızı çizgi Afrika.
O, kırmızı bir etek giyiyordu.
- O, kırmızı bir buluz giymişti.
- O, kırmızı bir bluz giyiyordu.
Bu evin kırmızı bir çatısı var.
Mary kırmızı bir etek giyiyordu.
Kitap kırmızıdır.
Tom'un evinin kırmızı çatısı var.
Kızıl Gezegen Mars, dördüncü gezegendir.
Tom kırmızı bir kafa bandı giyiyordu.
Bu kırmızı.
Kızın büyük bir kırmızı şapkası vardı.
Hangi gömleği daha çok seviyorsun, kırmızı olanı mı yoksa mavi olanı mı?
Bu kan değil. Sadece kırmızı boya.
Kırmızı şapka, onun elbisesiyle iyi gider.
Benim arabam kırmızı.
Bu kırmızı şapka hakkında ne düşünüyorsun?
Gömleğim kırmızı ve ayakkabım koyu mavidir.
Parlak kırmızı bir uğur böceği, parmağımın ucuna indi.
Benimki kırmızı olan.
O domates gibi kırmızıydı.
Kızın üzerinde büyük bir kırmızı şapka vardı.
Biri kırmızı ve diğeri beyaz.
Kırmızı kutu yeşil bir küp içeriyor.